-
چونک هفت و هشت از مه بگذرید ** شاهپیل آمد ز چشمه میچرید
- Ayın yedisi, sekizi olunca fil padişahı su içmek için kaynağa geldi.
-
چونک زد خرطوم پیل آن شب درآب ** مضطرب شد آب ومه کرد اضطراب 2750
- O gece vakti hortumunu suya salınca su harekete geldi, ay da hareket etti.
-
پیل باور کرد از وی آن خطاب ** چون درون چشمه مه کرد اضطراب
- Fil, suyun içinde ayın titrediğini, harekete geldiğini görünce tavşanın sözüne inandı.
-
مانه زان پیلان گولیم ای گروه ** که اضطراب ماه آردمان شکوه
- Fakat “Filler, biz o ahmak fillerden değiliz ki ayın hareketi bizi korkutsun” dedi.
-
انبیا گفتند آوه پند جان ** سختتر کرد ای سفیهان بندتان
- Peygamberlerse “Ah akılsız adamlar ah, size canla, başla verdiğimiz nasihatler, sizin bağınızı kuvvetlendirdi. Vah yazıklar olsun vah!” dediler.
-
جواب گفتن انبیا طعن ایشان را و مثل زدن ایشان را
- Onların kınamasına Peygamberlerin cevap vermeleri ve misal getirmeleri
-
ای دریغا که دوا در رنجتان ** گشت زهر قهر جان آهنجتان
- Ne yazık… Derdinize verilen ilâç, can alıca kahır zehir kesildi.
-
ظلمت افزود این چراغ آن چشم را ** چون خدا بگماشت پردهی خشم را 2755
- Bir göze Allah, hışım perdesini salınca mum bile aydınlatmaz, karanlığını çoğaltır.
-
چه رئیسی جست خواهیم از شما ** که ریاستمان فزونست از سما
- Sizden ne reisliği arayacak, ne gibi bir ululuk isteyeceğiz? Bizim ululuğumuz göklerden bile üstün!
-
چه شرف یابد ز کشتی بحر در ** خاصه کشتیی ز سرگین گشته پر
- İncilerle dolu olan deniz, gemiden ne şeref bulabilir? Hele o gemi, fışkıyla dolu olursa!
-
ای دریغ آن دیدهی کور و کبود ** آفتابی اندرو ذره نمود
- Yazıklar olsun ki o bozarmış kör göze güneş bile bir zerre göründü.