English    Türkçe    فارسی   

3
2900-2909

  • قوم گفتند ای نصوحان بس بود ** اینچ گفتید ار درین ده کس بود 2900
  • Onlar dediler ki: “A öğütçüler, iyi söylüyorsunuz ama bu köyde adam olsa!
  • قفل بر دلهای ما بنهاد حق ** کس نداند برد بر خالق سبق
  • Allah, bizim gönlümüzü kilitledi, kimse Allah’tan ileri geçemez ki.
  • نقش ما این کرد آن تصویرگر ** این نخواهد شد بگفت و گو دگر
  • Her şeyi düzüp koşan Allah, bizi de böyle düzdü koştu. Kimse bu dedikoduyla kaderimizi değiştiremez.
  • سنگ را صد سال گویی لعل شو ** کهنه را صد سال گویی باش نو
  • Taşa istersen tam yüzyıl boyuna lâl olsana de… Eskiye tam yüzyıl yenilen diye söyle dur.
  • خاک را گویی صفات آب گیر ** آب را گویی عسل شو یا که شیر
  • Toprağa yüzyıl su gibi arı duru ol desen, suya bal ol, süt kesil desen ne fayda!
  • خالق افلاک او و افلاکیان ** خالق آب و تراب و خاکیان 2905
  • Gökleri ve göklerdeki şeyleri yaratan… Suyu, toprağı ve topraktakileri halk eden Allah,
  • آسمان را داد دوران و صفا ** آب و گل را تیره رویی و نما
  • Göğe dönmeyi takdir etmiş, onu saf bir hale getirtmiş… Suyla toprağa da bulanıklık vermiştir.
  • کی تواند آسمان دردی گزید ** کی تواند آب و گل صفوت خرید
  • Gayri nasıl olur da gökyüzü bulanır, suyla balçık durulur?
  • قسمتی کردست هر یک را رهی ** کی کهی گردد بجهدی چون کهی
  • Allah, hepsine bir şey takdir etmiştir. Bir dağ, çalışmakla saman çöpü olur mu hiç?
  • جواب انبیا علیهم السلام مر جبریان را
  • Cebrîlerin Peygamberlerin cevabı
  • انبیا گفتند کاری آفرید ** وصفهایی که نتان زان سر کشید
  • Peygamberler dediler ki: “Evet… Allah, çekinip kurtulmaya imkan bulunmayan sıfatlar yaratmıştır.