-
صومعهی عیسیست خوان اهل دل ** هان و هان ای مبتلا این در مهل
- İsa’nın ibadet yeri, gönül ehlinin sofrasıdır. Kendine gel, kendine ey derde müptelâ, sakın bu kapıyı bırakma.
-
جمع گشتندی ز هر اطراف خلق ** از ضریر و لنگ و شل و اهل دلق
- Halk her taraftan toplanır, kör, çolak, kötürüm, topal… Hepsi.
-
بر در آن صومعهی عیسی صباح ** تا بدم اوشان رهاند از جناح 300
- Sabahleyin İsa’nın ibadet ettiği yerin kapısına gelir, onun nefesiyle illetten kurtulmayı umarak bekleşirdi.
-
او چو فارغ گشتی از اوراد خویش ** چاشتگه بیرون شدی آن خوبکیش
- İsa, o güzel gidişli, evradını bitirince kuşluk çağı dışarı çıkar.
-
جوق جوقی مبتلا دیدی نزار ** شسته بر در در امید و انتظار
- Zayıf, perişan birçok dertlinin şifa ümidiyle kapıya oturup bekleştiğini görür.
-
گفتی ای اصحاب آفت از خدا ** حاجت این جملگانتان شد روا
- Dua ederde “Allah, hepinizin muradını verdi, maksatlarınıza eriştiniz.
-
هین روان گردید بی رنج و عنا ** سوی غفاری و اکرام خدا
- Şimdilik illetsiz zahmetsiz yürüyün, Allah’ın yargılama ve kerem etmesine doğrulun” der.
-
جملگان چون اشتران بستهپای ** که گشایی زانوی ایشان برای 305
- Hepsi ayaklara bağlı develere benzerken himmet edip bağlarını çözer.
-
خوش دوان و شادمانه سوی خان ** از دعای او شدندی پا دوان
- Onlar da hemencecik sıhhat bulup onun duasıyla neşelenerek yürür giderlerdi.
-
آزمودی تو بسی آفات خویش ** یافتی صحت ازین شاهان کیش
- Sen de bunca âfetlere uğradın, hepsinden tecrübeler gördün… Padişah meşrepli erlerden sıhhat buldun.