-
او چو فارغ گشتی از اوراد خویش ** چاشتگه بیرون شدی آن خوبکیش
- İsa, o güzel gidişli, evradını bitirince kuşluk çağı dışarı çıkar.
-
جوق جوقی مبتلا دیدی نزار ** شسته بر در در امید و انتظار
- Zayıf, perişan birçok dertlinin şifa ümidiyle kapıya oturup bekleştiğini görür.
-
گفتی ای اصحاب آفت از خدا ** حاجت این جملگانتان شد روا
- Dua ederde “Allah, hepinizin muradını verdi, maksatlarınıza eriştiniz.
-
هین روان گردید بی رنج و عنا ** سوی غفاری و اکرام خدا
- Şimdilik illetsiz zahmetsiz yürüyün, Allah’ın yargılama ve kerem etmesine doğrulun” der.
-
جملگان چون اشتران بستهپای ** که گشایی زانوی ایشان برای 305
- Hepsi ayaklara bağlı develere benzerken himmet edip bağlarını çözer.
-
خوش دوان و شادمانه سوی خان ** از دعای او شدندی پا دوان
- Onlar da hemencecik sıhhat bulup onun duasıyla neşelenerek yürür giderlerdi.
-
آزمودی تو بسی آفات خویش ** یافتی صحت ازین شاهان کیش
- Sen de bunca âfetlere uğradın, hepsinden tecrübeler gördün… Padişah meşrepli erlerden sıhhat buldun.
-
چند آن لنگی تو رهوار شد ** چند جانت بی غم و آزار شد
- Topallığın kaç kere düzeldi, canın kaç defa gamdan, mihnetten kurtuldu.
-
ای مغفل رشتهای بر پای بند ** تا ز خود هم گم نگردی ای لوند
- Sense gâfilcesine kendini de kaybetmemek için ayağına bir ip bağlamış durmaktasın be herif!
-
ناسپاسی و فراموشی تو ** یاد ناورد آن عسلنوشی تو 310
- Şükretmiyorsun, nail olduğun nimetleri unutmuşsun. Bu unutuş, o bal yediğin zamanları hatırına bile getirmiyor.