-
چون امام و قوم بیرون آمدند ** ازنماز و وردها فارغ شدند
- Bey, dükkânda oturdu. İmamla cemaat namazı kılıp camiden çıktılar.
-
سنقر آنجا ماند تا نزدیک چاشت ** میر سنقر را زمانی چشم داشت
- Sungur kuşluk çağına kadar içerde kaldı. Bey, bir müddet bekledi.
-
گفت ای سنقر چرا نایی برون ** گفت مینگذاردم این ذو فنون
- “Sungur, neye dışarı çıkmıyorsun?” diye seslendi. Sungur, içerden “Efendim, koyuvermiyorlar.
-
صبر کن نک آمدم ای روشنی ** نیستم غافل که در گوش منی
- Birazcık daha sabret, şimdi geliyorum. Beni beklemekte olduğunu biliyorum, unutmadım” dedi.
-
هفت نوبت صبر کرد و بانگ کرد ** تاکه عاجز گشت از تیباش مرد 3065
- Bey, tam yedi kere seslendi, bekledi, bekledi, seslendi. Nihayet Sungur’un bu cilvesinden usandı, âciz kaldı, sabrı tükendi.
-
پاسخش این بود مینگذاردم ** تا برون آیم هنوز ای محترم
- Sungur, beyin her seslenişinde “Efendim, dışarı çıkacağım ama daha koyuvermiyorlar” diyordu.
-
گفت آخر مسجد اندر کس نماند ** کیت وا میدارد آنجا کت نشاند
- Bey “Yahu, mescitte kimse kalmadı koyvermeyen kim, seni orada kim tutuyor?” diye bağırdı.
-
گفت آنک بستهاستت از برون ** بسته است او هم مرا در اندرون
- Sungur dedi ki: “Seni dışardan içeriye sokmayan yok mu? İşte beni de içerden dışarıya çıkarmayan o.
-
آنک نگذارد ترا کایی درون ** میبنگذارد مرا کایم برون
- Sana içeri girmeye izin vermeyen, benim de dışarı çıkmama mâni olmakta.
-
آنک نگذارد کزین سو پا نهی ** او بدین سو بست پای این رهی 3070
- Senin bu tarafa adım atmana müsaade etmeyen benim de dışarıya adım atmama mâni oluyor!”