Hizmetçi, “Ben kerem sahiplerine itimat ederim. Onların keremlerinden ümitsiz değilim ki.
میزری چه بود اگر او گویدم ** در رو اندر عین آتش بی ندم3125
Peşkir de ne oluyor? Bana bile düşünmeden hemen ateşe atıl dese,
اندر افتم از کمال اعتماد ** از عباد الله دارم بس امید
Ona olan itimadımın bütünlüğünden derhal ateşe atılırım. Benim, Allah kullarından ümidim çoktur.
سر در اندازم نه این دستارخوان ** ز اعتماد هر کریم رازدان
Her kerem sahibi, her sır bilir ere itimadım var. Bu yüzden değil peşkiri, başımı bile atarım” dedi.
ای برادر خود برین اکسیر زن ** کم نباید صدق مرد از صدق زن
Kardeş sen de kendini bu iksire vur, erkeğin himmeti, erkeğin sadakati, kadından aşağı değil ya!
آن دل مردی که از زن کم بود ** آن دلی باشد که کم ز اشکم بود
Bir erkeğin gönlü, kadının gönlünden aşağıysa o gönül, işkembeden de bayağıdır gayrı.
قصهی فریاد رسیدن رسول علیه السلام کاروان عرب را کی از تشنگی و بیآبی در مانده بودند و دل بر مرگ نهاده شتران و خلق زبان برون انداخته
Rasûl aleyhisselâm’ın susuzluktan bunalmış, su bulamadıklarından âciz bir hale düşmüş, adamların da, develerin de dilleri, ağızlarından çıkmış olan bir Arap kervanının imdadına erişmeleri
اندر آن وادی گروهی از عرب ** خشک شد از قحط بارانشان قرب3130
Çölde bir Arap kervanı susuz kalmış, yağmursuzluktan kırbalarında bir damlacık olsun su kalmamıştı.
در میان آن بیابان مانده ** کاروانی مرگ خود بر خوانده
Bütün kervan, o çöl ortasında bunalmış, ölüm haline gelmişti.
ناگهانی آن مغیث هر دو کون ** مصطفی پیدا شد از ره بهر عون
Ansızın o iki dünyanın imdadına yetişen Mustafa, onların imdadına erişmek üzere yoldan çıkageldi.
دید آنجا کاروانی بس بزرگ ** بر تف ریگ و ره صعب و سترگ
Çölde, o sarp ve sonsuz yolda, o kızgın kumların üstünde bunalıp kalmış olan o kalabalık kervanı gördü.