-
تا قیامت گر بگویم زین کلام ** صد قیامت بگذرد وین ناتمام
- Bu sözü kıyamete kadar söylesem, bu bahsi kıyamete kadar uzatsam bitmez… Yüzlerce kıyamet kopar, geçer de yine bu bahis tamamlanmaz.
-
آداب المستمعین والمریدین عند فیض الحکمة من لسان الشیخ
- Şeyhin dilinden hikmetler coşunca müritlerle dinleyenlerin takınmaları lâzım olan edep ve terbiye
-
بر ملولان این مکرر کردنست ** نزد من عمر مکرر بردنست
- Bu sözlerim, insanlara bir tekrarlamadır, ama bence tekrarlanan, tazelenip uzayan bir ömürdür.
-
شمع از برق مکرر بر شود ** خاک از تاب مکرر زر شود
- Mum, birbiri üstüne çıkan kıvılcımlarla yanar, alevlenir. Toprak, birbiri üstüne vuran ziyalarla altın haline gelir, parlar.
-
گر هزاران طالباند و یک ملول ** از رسالت باز میماند رسول
- Binlerce istekli olsa da bir de usanan kişi bulunsa elçi, elçilik yapmak istemez, gönlü soğur.
-
این رسولان ضمیر رازگو ** مستمع خواهند اسرافیلخو 3605
- Bu sır söyleyen gönül elçileri, İsrafil huylu dinleyici isterler.
-
نخوتی دارند و کبری چون شهان ** چاکری خواهند از اهل جهان
- Padişahlar gibi azamet sahibidir bunlar. Cihan halkından kulluk isterler.
-
تا ادبهاشان بجاگه ناوری ** از رسالتشان چگونه بر خوری
- Huzurlarında edebe riayet etmedikçe elçiliklerinden nasıl faydalanabilirsin?
-
کی رسانند آن امانت را بتو ** تا نباشی پیششان راکع دوتو
- Önlerinde iki büklüm eğilmedikçe o emaneti sana verirler mi hiç?
-
هر ادبشان کی همیآید پسند ** کامدند ایشان ز ایوان بلند
- Onlarca öyle her edep, her terbiye de beğenilmez. Çünkü onlar, ulu bir tapıdan gelmişlerdir.
-
نه گدایانند کز هر خدمتی ** از تو دارند ای مزور منتی 3610
- Onlar yoksul değiller ki ettiğin hizmetlere karşı teşekkür etsinler, minnet altında kalsınlar a müzevir!