هست صد چندین فسونهای قضا ** گفت اذا جاء القضا ضاق الفضا
Kaza ve kaderin böyle yüzlerce afsunları vardır. Kaza geldi mi âlem daralır derler.
صد ره و مخلص بود از چپ و راست ** از قضا بسته شود کو اژدهاست
Sağda, solda yüzlerce yol, yüzlerce kaçıp kurtulunacak yer vardır da kaza ve kader, gelince hepsi bağlanır, kapanır; kaza ve kader bir ejderhadır” diyordu.
جواب گفتن عاشق عاذلان را وتهدید کنندگان را
Âşığın, kendisini kınayan ve tehdit edenlere cevap vermesi
گفت من مستسقیم آبم کشد ** گرچه میدانم که هم آبم کشد
Âşık dedi ki. “Ben, susuzluk hastalığına tutulmuş birisiyim. Biliyorum da… Su beni öldürür.”
هیچ مستقسقی بنگریزد ز آب ** گر دو صد بارش کند مات و خراب3885
Fakat bu hastalığa tutulan, sudan kaçamaz ki… İsterse su onu yüzlerce defa öldürsün, harap etsin!
گر بیاماسد مرا دست و شکم ** عشق آب از من نخواهد گشت کم
Elim, karnım şişse bile suya olan aşkım azalmıyor.
گویم آنگه که بپرسند از بطون ** کاشکی بحرم روان بودی درون
Karnımı görüp bu ne diye sordukları zaman keşke bütün deniz, karnıma aksaydı diyorum.
خیک اشکم گو بدر از موج آب ** گر بمیرم هست مرگم مستطاب
Bir tuluma benzeyen karnım, isterse su dalgalarından yırtılsın… Ölsem bile ne mutlu bir ölüm!
من بهر جایی که بینم آب جو ** رشکم آید بودمی من جای او
Ben, nerede bir ırmak görsem ah, o ırmak ben olsam diye haset etmekteyim.