آن دگر گفتی که سحرست و طلسم ** کین رصد باشد عدو جان و خصم
Herkes, orada kuvvetli periler var, orada konaklayanları kör kılıçla kesip öldürüyorlar derdi.
آن دگر گفتی که بر نه نقش فاش ** بر درش کای میهمان اینجا مباش
Bazıları sihir ve tılsım var. Düşmanın canını almak için gözetip durmada diyordu.
شب مخسپ اینجا اگر جان بایدت ** ورنه مرگ اینجا کمین بگشایدت
Bazı kimseler, kapısına açıkça “Ey konuk, burada kalma. Canına kastın yoksa geceyi burada geçirme, burada yatıp uyuma. Yoksa ölüm sana pusu kurar” diye yazalım demekteydi.
وان یکی گفتی که شب قفلی نهید ** غافلی کاید شما کم ره دهید3930
Bir diğeri de derdi ki. “Geceleri kilitleyin de bilmeyen bir adam girip kalmasın!”
مهمان آمدن در آن مسجد
Mescide konuk gelmesi
تا یکی مهمان در آمد وقت شب ** کو شنیده بود آن صیت عجب
Nihayet bir gece vakti mescide bir konuk geldi… Mescidin o aşılacak şöhretini o da duymuştu.
از برای آزمون میآزمود ** زانک بس مردانه و جان سیر بود
Bir tecrübe etmek istiyordu. Çünkü hem pek yiğitti, hem de canından bezmişti, hayatına doymuştu.
گفت کم گیرم سر و اشکمبهای ** رفته گیر از گنج جان یک حبهای
Dedi ki: “Bu başa, bu gövdeye pek o kadar aldırış etmem… tut ki can hazinesi için bir habbe gitmiş.. Ne çıkar?
صورت تن گو برو من کیستم ** نقش کم ناید چو من باقیستم
Ten sureti gidiversin, ben o suretten ibaret değilim ya. Ben baki oldukça suret eksik olmaz elbet.
چون نفخت بودم از لطف خدا ** نفخ حق باشم ز نای تن جدا3935
Allah lütfuyla “Ben insana ruhumdan ruh üfürdüm” sırrına mazharım… Kamış gibi olan tenden ayrılırsam yalnız Allah nefesi olarak kalırım.
تا نیفتد بانگ نفخش این طرف ** تا رهد آن گوهر از تنگین صدف
Allah’ın nefesi, bu tene gelmesin de inci de bu dar sedeften kurtulsun artık.