-
یا عدم دیدست غیر این جهان ** در عدم نادیده او حشری نهان
- Yahut da bu cihandan başka her şeyi yok görmüş, yokluktaki haşri görmemişti.
-
چون جنین کش میکشد بیرون کرم ** میگریزد او سپس سوی شکم
- Ana karnındaki çocuk gibi hani. Allah’ın keremi, onu rahimden dışarı çeker de o yine rahme doğru kaçar durur.
-
لطف رویش سوی مصدر میکند ** او مقر در پشت مادر میکند 3965
- Allah’ın lütfu, onun yüzünü bu âleme çıkacağı tarafa döndürür, o yine büzülüp ana karnına sokulur.
-
که اگر بیرون فتم زین شهر و کام ** ای عجب بینم بدیده این مقام
- Bu şehirden, bu yurttan dışarı çıkarsam acaba bir daha burasını görebilir miyim?
-
یا دری بودی در آن شهر وخم ** که نظاره کردمی اندر رحم
- Rahimde bir kapı olsaydı da o havası ufunetli şehir görünseydi.
-
یا چو چشمهی سوزنی راهم بدی ** که ز بیرونم رحم دیده شدی
- Yahut da bir iğne yordamı kadar delik bulunsaydı da dışarısını bir görseydim der!
-
آن جنین هم غافلست از عالمی ** همچو جالینوس او نامحرمی
- Ana karnındaki çocuk da rahmin dışında bir âlem olduğundan gafildir, o da Calinus gibi nâmahremdir.
-
اونداند کن رطوباتی که هست ** آن مدد از عالم بیرونیست 3970
- Bilmez ki rahimdeki yaşlıklarda dışarıdaki âlemin feyziyledir.
-
آنچنانک چار عنصر در جهان ** صد مدد آرد ز شهر لامکان
- Dünyadaki dört unsur da kendilerine Lâmekân âleminden yüzlerce yardım geldiğini bilmezler.
-
آب و دانه در قفص گر یافتست ** آن ز باغ و عرصهای درتافتست
- Kuş, kafeste su ve tane buluyor ama su da kafesin dışındaki bağdan, bahçeden gelmede, tane de!