-
که اگر بیرون فتم زین شهر و کام ** ای عجب بینم بدیده این مقام
- Bu şehirden, bu yurttan dışarı çıkarsam acaba bir daha burasını görebilir miyim?
-
یا دری بودی در آن شهر وخم ** که نظاره کردمی اندر رحم
- Rahimde bir kapı olsaydı da o havası ufunetli şehir görünseydi.
-
یا چو چشمهی سوزنی راهم بدی ** که ز بیرونم رحم دیده شدی
- Yahut da bir iğne yordamı kadar delik bulunsaydı da dışarısını bir görseydim der!
-
آن جنین هم غافلست از عالمی ** همچو جالینوس او نامحرمی
- Ana karnındaki çocuk da rahmin dışında bir âlem olduğundan gafildir, o da Calinus gibi nâmahremdir.
-
اونداند کن رطوباتی که هست ** آن مدد از عالم بیرونیست 3970
- Bilmez ki rahimdeki yaşlıklarda dışarıdaki âlemin feyziyledir.
-
آنچنانک چار عنصر در جهان ** صد مدد آرد ز شهر لامکان
- Dünyadaki dört unsur da kendilerine Lâmekân âleminden yüzlerce yardım geldiğini bilmezler.
-
آب و دانه در قفص گر یافتست ** آن ز باغ و عرصهای درتافتست
- Kuş, kafeste su ve tane buluyor ama su da kafesin dışındaki bağdan, bahçeden gelmede, tane de!
-
جانهای انبیا بینند باغ ** زین قفص در وقت نقلان و فراغ
- Peygamberlerin canları bu âlemden göçer, bu âlemden kurtulurken o bağı, o bahçeyi görür de
-
پس ز جالینوس و عالم فارغند ** همچو ماه اندر فلکها بازغند
- Bu yüzden onlar, Calinus’a da aldırış etmezler, âleme de… Ay gibi göklerde doğar, göklere ışık saçarlar.
-
ور ز جالینوس این گفت افتراست ** پس جوابم بهر جالینوس نیست 3975
- Eğer bu söz, Calinus’a iftira ise cevabım Calinus’a değil…