-
آن ز دور آسان نماید به نگر ** که به آخر سخت باشد رهگذر
- Burada gecelemek, uzaktan kolay görünür ama bu geçit sonunda güçleşir!
-
خویشتن آویخت بس مرد و سکست ** وقت پیچاپیچ دستآویز جست 3995
- Nice kişiler vardır ki kasınır, böbürlenir... Fakat elem ve ıstırap zamanında yapışacak, el atacak bir şey arar!
-
پیشتر از واقعه آسان بود ** در دل مردم خیال نیک و بد
- Savaştan önce halkın gönlüne iyi ve kötü hayal kolay görünür.
-
چون در آید اندرون کارزار ** آن زمان گردد بر آنکس کار زار
- Fakat adam savaşa girdi mi iş o zaman sarpa sarar!
-
چون نه شیری هین منه تو پای پیش ** کان اجل گرگست و جان تست میش
- Mademki aslan değilsin, ileriye ayak atma. Çünkü ecel kurttur, canınsa koyun!
-
ور ز ابدالی و میشت شیر شد ** آمن آ که مرگ تو سرزیر شد
- Yok… Eğer Abdal’dan olmuşsan, koyunun aslan haline gelmişse korkma, emin bir halde gel ileri… Ölümün sana mağlûp olur, bir şey yapamaz!
-
کیست ابدال آنک او مبدل شود ** خمرش از تبدیل یزدان خل شود 4000
- Abdal kimdir? Varlığı değişmiş olan, Allah’ın değiştirmesiyle şarabı sirke kesilen!
-
لیک مستی شیرگیری وز گمان ** شیر پنداری تو خود را هین مران
- Fakat sarhoşsan kendini aslanları bile tutarım, emrime ram ederim sanıyor, sarhoşlukla aslan olduğunu zannediyorsan kendine gel, sakın ileri atılma!
-
گفت حق ز اهل نفاق ناسدید ** باسهم ما بینهم باس شدید
- Allah, doğru yolu bulmamış kötü münafıklar hakkında “Onların savaşmaları, kendi aralarında şiddetlenir” dedi.
-
در میان همدگر مردانهاند ** در غزا چون عورتان خانهاند
- Kendi kendilerine kaldılar mı er kesilirler. Fakat savaşta evdeki karılara dönerler.