-
چونک ویران کرد چندین عالم او ** پس بگفت این بری منکم
- O, bunca âlemi yıktı, harap etti de sonra “Ben sizden değilim” dedi.
-
کوفت اندر سینهاش انداختش ** پس گریزان شد چو هیبت تاختش
- Meleklerin heybetini görünce Hâris’in göğsüne bir yumruk aşk edip yere yıktı, kaçıverdi!
-
نفس و شیطان هر دو یک تن بودهاند ** در دو صورت خویش را بنمودهاند
- Nefisle Şeytan, ikisi de birdir… Surette kendisini iki gösterdi.
-
چون فرشته و عقل کایشان یک بدند ** بهر حکمتهاش دو صورت شدند
- Melekle akıl da birdir, himmeti var da onun için iki suret oldu.
-
دشمنی داری چنین در سر خویش ** مانع عقلست و خصم جان و کیش 4055
- İçinde, aklı alan, cana da düşman, dine de düşman olan böyle bir düşmanın var.
-
یکنفس حمله کند چون سوسمار ** پس بسوراخی گریزد در فرار
- Bir an kertenkele gibi saldırır… Derken hemencecik bir deliğe kaçıverir.
-
در دل او سوراخها دارد کنون ** سر ز هر سوراخ میآرد برون
- Gönlün de nice delikler var. Her delikten baş çıkarıp durmada!
-
نام پنهان گشتن دیو از نفوس ** واندر آن سوراخ رفتن شد خنوس
- Şeytanın insanlardan gizlenmesine, bir deliğe girip saklanmasına “Hunus” derler.
-
که خنوسش چون خنوس قنفذست ** چون سر قنفذ ورا آمد شذست
- Onun gizlenmesi de kirpinin büzülüp gizlenmesine benzer. Kirpi büzülür de kafasını çıkarır, tekrar gizler ya… o da öyle işte.
-
که خدا آن دیو را خناس خواند ** کو سر آن خارپشتک را بماند 4060
- Allah, Şeytan’a “Hannâs” dedi. Şeytan, kirpinin kafasına benzer.