-
سر به پیش قهر نه دل بر قرار ** تا ببرم حلقت اسمعیلوار 4175
- Gönlünü bozma, başını kahır önüne koy da İsmail gibi boğazını keseyim,
-
سر ببرم لیک این سر آن سریست ** کز بریده گشتن و مردن بریست
- Başını kopartayım. Fakat bu baş, zahiri kesilmekten, koparılmaktan münezzeh olan baştır.
-
لیک مقصود ازل تسلیم تست ** ای مسلمان بایدت تسلیم جست
- Ancak ezelî maksat, senin teslim olmandır. Ey Müslüman teslim olmayı araman, dinlemen gerek!
-
ای نخود میجوش اندر ابتلا ** تا نه هستی و نه خود ماند ترا
- Ey nohut, belâlara düş, kayna, piş de ne varlığın kalsın, ne sen kal!
-
اندر آن بستان اگر خندیدهای ** تو گل بستان جان و دیدهای
- O bostanda güldüyse can ve göz bostanının gülü olduğundan güldün.
-
گر جدا از باغ آب و گل شدی ** لقمه گشتی اندر احیا آمدی 4180
- Su ve toprak bahçesinden ayrıldıysan lokma oldun, dirilerin vücuduna girdin.
-
شو غذی و قوت و اندیشهها ** شیر بودی شیر شو در بیشهها
- Gıda ol, kuvvet ol, düşünce ol… Evvelce süttün, şimdi ormanlarda aslan kesil!
-
از صفاتش رستهای والله نخست ** در صفاتش باز رو چالاک و چست
- Vallahi sen, önce onun sıfatlarından ayrıldın da geldin. Tekrar çevikçe acele et, yine onun sıfatların ulaş!
-
ز ابر و خورشید و ز گردون آمدی ** پس شدی اوصاف و گردون بر شدی
- Buluttan, güneşten, gökten geldin… Yine Allah sıfatları haline döndün mü göklere gidersin.
-
آمدی در صورت باران و تاب ** میروی اندر صفات مستطاب
- Yağmur ve ışık suretinde geldin, Allah’ın tertemiz sıfatları suretine bürünüp gidiyorsun.