English    Türkçe    فارسی   

3
4203-4212

  • آن ستی گوید ورا که پیش ازین ** من چو تو بودم ز اجزای زمین
  • Hanım, nohuda der ki: “Ben de bundan önce senin gibi yeryüzü cüz’ülerindenim.
  • چون بنوشیدم جهاد آذری ** پس پذیرا گشتم و اندر خوری
  • Ateş gibi mücadeleyi içercesine tadınca makbul oldum.
  • مدتی جوشیده‌ام اندر زمن ** مدتی دیگر درون دیگ تن 4205
  • Bir müddet yeryüzünde kaynadım, bir müddet de ten tenceresinin içinde.
  • زین دو جوشش قوت حسها شدم ** روح گشتم پس ترا استا شدم
  • Bu iki kaynayışla duygulara kuvvet oldum, ruh kesildim de sonra seni pişiriyorum.
  • در جمادی گفتمی زان می‌دوی ** تا شوی علم و صفات معنوی
  • Cematken, bu sıfattan koşar, geçersen bilgi olur, manevi sıfatlar haline gelirsin, derdim.
  • چون شدم من روح پس بار دگر ** جوش دیگر کن ز حیوانی گذر
  • Ruh sahibi oldum ama bu sefer de diyorum ki: Bir kere daha coş, kayna da bu canlı suretten de geç!
  • از خدا می‌خواه تا زین نکته‌ها ** در نلغزی و رسی در منتها
  • Allah’tan inayet iste… Bu ince bahislerde ayağın sürçmesin, mananın künhüne, işin ta sonuna eriş!
  • زانک از قرآن بسی گمره شدند ** زان رسن قومی درون چه شدند 4210
  • Çünkü çok kişiler Kur’an’ı anlayamadılar da yol azıttılar… Bazı kişilerse o ipe sarıldılar ama kuyunun dibine gittiler.
  • مر رسن را نیست جرمی ای عنود ** چون ترا سودای سربالا نبود
  • A inatçı, yücelere çıkmak sevdasında değilsen ipin ne suçu var?
  • باقی قصه‌ی مهمان آن مسجد مهمان کش و ثبات و صدق او
  • Konuk öldüren mescide konuklayan adam hikâyesinin sonu ve o konuğun niyetindeki doğruluk
  • آن غریب شهر سربالا طلب ** گفت می‌خسپم درین مسجد بشب
  • O himmeti yüce garip dedi ki: “Ben, bu mescitte kalacak, bu mescitte uyuyacağım.