English    Türkçe    فارسی   

3
4400-4409

  • حکمت حق در قضا و در قدر ** کرد ما را عاشقان همدگر 4400
  • Allah hikmeti ezelde bizi birbirimize âşık etti.
  • جمله اجزای جهان زان حکم پیش ** جفت جفت و عاشقان جفت خویش
  • O ezeli hükme göre kâinatın büyük zerreleri çift çifttir ve her cüz’ü de kendi çiftine âşıktır.
  • هست هر جزوی ز عالم جفت‌خواه ** راست همچون کهربا و برگ کاه
  • Âlemde her cüz’ü de muhakkak kendi çiftini ister. Kehlibar nasıl saman çöpünü çekerse her cüz’ü de muhakkak kendi çiftini çeker.
  • آسمان گوید زمین را مرحبا ** با توم چون آهن و آهن‌ربا
  • Gökyüzü yere merhaba der, demirle mıknatıs nasılsa ben de seninle öyleyim.
  • آسمان مرد و زمین زن در خرد ** هرچه آن انداخت این می‌پرورد
  • Gökyüzü aklen erkektir, yer kadın. Onun verdiğini bu, besler, yetiştirir.
  • چون نماند گرمیش بفرستد او ** چون نماند تری و نم بدهد او 4405
  • Yerin harareti kalmadı mı gök hararet yollar… Rutubeti bitti mi rutubet verir.
  • برج خاکی خاک ارضی را مدد ** برج آبی تریش اندر دمد
  • Gökyüzünde bulunan ve toprağa mensup olan burç, yere yardım eder… Suya mensup burç, yere rutubet verir, yeri terü taze bir hale sokar.
  • برج بادی ابر سوی او برد ** تا بخارات وخم را بر کشد
  • Yele mensup burç yele bulutları sevk eder, yerdeki buharları ufunetleri çeker alır.
  • برج آتش گرمی خورشید ازو ** همچو تابه‌ی سرخ ز آتش پشت و رو
  • Ateş burcu da güneşe hararet verir… Güneşin önü de, ardı da o burçtan kızmış, tava gibi kızarmıştır.
  • هست سرگردان فلک اندر زمن ** همچو مردان گرد مکسب بهر زن
  • Kadına nail olmak için kazancının etrafında dönüp dolaşan erkek gibi felek de zamane de dönüp dolaşmaktadır.