ور بکاریدی امل از عوریش ** کی شدی پیدا برو مقهوریش4465
Ama emel tohumunu ekseydin, akılsız bir hale düşseydin Allah hükmünde olduğun, onun emrinin altında bulunduğun nasıl meydana çıkardı
عاشقان از بیمرادیهای خویش ** باخبر گشتند از مولای خویش
Âşıklar, muratsız kaldılar da Allah’larından haber aldılar.
بیمرادی شد قلاوز بهشت ** حفت الجنه شنو ای خوش سرشت
Muratsızlık, cennete kılavuzdur. Ey yaradılışı güzel, “Cennet, istenmeyen, hoşa gitmeyen şeylerle, murada nail olmayışlarla kaplanmıştır” hadisini işit!
که مراداتت همه اشکستهپاست ** پس کسی باشد که کام او رواست
Senin muratlarının, görüyorsun ya, ayakları kırık… Ama öyle adam vardır ki bütün muratları olur.
پس شدند اشکستهاش آن صادقان ** لیک کو خود آن شکست عاشقان
Şu halde onun tarafından gönülleri kırılanlar, onun yolunda onun aşkında doğru olanlardır. Fakat nerede âşıkların gönül kırıklığı, nerede başkalarından gönül kırıklığı,
عاقلان اشکستهاش از اضطرار ** عاشقان اشکسته با صد اختیار4470
Akıllıların gönülleri, mecburî kırılır… Dilediklerini yapamazlar, meyus olurlar. Âşıklarda ise yüzlerce ihtiyar var, dilediklerini yüzlerce kere yapabilirler, öyle olduğu halde ona tabi olurlar, gönülleri bu yüzden kırılır; emellerine bu yüzden erişememişlerdir.
عاقلانش بندگان بندیاند ** عاشقانش شکری و قندیاند
Akılı başında olanlar, bağla bağlanmış kullardır, âşıklar ise hürdür, şekerlenmiş, ballanmış canlardır onlar!