-
عاشق حقی و حق آنست کو ** چون بیاید نبود از تو تای مو
- Sen Allah âşığısın; Allah, ona derler ki geldi mi sen de bir kıl kadar olsun varlık kalmaz.
-
صد چو تو فانیست پیش آن نظر ** عاشقی بر نفی خود خواجه مگر
- O nazarın karşısında senin gibi yüzlercesi fanidir… Hocam, meğerse sen kendini yok etmeye âşıkmışsın!
-
سایهای و عاشقی بر آفتاب ** شمس آید سایه لا گردد شتاب
- Sen bir gölgesin, güneşe âşıksın… Şems geldi, elbette gölge derhal yok olur!
-
داد خواستن پشه از باد به حضرت سلیمان علیه السلام
- Sivrisineğin Süleyman aleyhisselâm’a gidip rüzgârdan şikâyet ederek hakkını istemesi
-
پشه آمد از حدیقه وز گیاه ** وز سلیمان گشت پشه دادخواه
- Bir sivrisinek, çayırlıktan, çimenlikten gelip Süleyman’ın huzuruna çıkarak hakkını istedi de dedi ki:
-
کای سلیمان معدلت میگستری ** بر شیاطین و آدمیزاد و پری 4625
- “Ey Süleyman, Şeytanlar, insanoğulları ve periler arasında adaleti yaydın;
-
مرغ و ماهی در پناه عدل تست ** کیست آن گمگشته کش فضلت نجست
- Kuş da senin adaletine sığınmış, balık da. Kimdir o kaybolan, kimdir o mahrum ki adaletin, onu arayıp bulmamış olsun?
-
داد ده ما را که بس زاریم ما ** بینصیب از باغ و گلزاریم ما
- Bize de insaf et, bizim de hakkımızı al… Çok perişanız… Bağdan da nasibimiz yok, gül bahçesinden de!
-
مشکلات هر ضعیفی از تو حل ** پشه باشد در ضعیفی خود مثل
- Her zayıf kişinin müşkülünü halledersin… Sivrisinek, zaten zayıflığın misalidir.
-
شهره ما در ضعف و اشکستهپری ** شهره تو در لطف و مسکینپروری
- Biz, zayıflıkla, kanadı kırık olmakla, acizlikle tanınmışız… Sen lütufla, yoksullara yardımla tanınmışsın.
-
ای تو در اطباق قدرت منتهی ** منتهی ما در کمی و بیرهی 4630
- Sen, kudret derecelerinin en sonuna varmışsın… Biz, acizliğin, zavallılığın son derecesine varmışız!