-
سخت پنهانست و پیدا حیرتش ** جان سلطانان جان در حسرتش 4720
- Aşk, pek gizlidir ama şaşkınlığı meydanda… Padişahların canları bile ona hasret çekmektedir.
-
غیر هفتاد و دو ملت کیش او ** تخت شاهان تختهبندی پیش او
- Aşk dini, aşk mezhebi, yetmiş iki şeriatta da dışarıdır. Padişahların tahtları, aşka karşı alelâde bir tahta parçasından ibarettir.
-
مطرب عشق این زند وقت سماع ** بندگی بند و خداوندی صداع
- Aşk çalgıcısı, semâ vaktinde şunu çalar: Kulluk bir bağdır, efendilik baş ağrısı!
-
پس چه باشد عشق دریای عدم ** در شکسته عقل را آنجا قدم
- Şu halde aşk nedir? Yokluk deryası! Aklın ayağı, orada kırıktır!
-
بندگی و سلطنت معلوم شد ** زین دو پرده عاشقی مکتوم شد
- Kulluk da malûm sultanlık da… Âşıklık bu iki perdeden gizli!
-
کاشکی هستی زبانی داشتی ** تا ز هستان پردهها برداشتی 4725
- Keşke varlığın bir dili olsaydı da varlardan perdeyi kaldırsa, hakikati anlatsaydı!
-
هر چه گویی ای دم هستی از آن ** پردهی دیگر برو بستی بدان
- Ey varlık nefesi, ona ait ne söylersen bil ki onun üstüne bir perde daha örttün.
-
آفت ادراک آن قالست و حال ** خون بخون شستن محالست و محال
- Onu anlamanın afeti, sözdür, haldir; kanı kanla yıkamanın imkânı yok!
-
من چو با سوداییانش محرمم ** روز و شب اندر قفص در میدمم
- Ben, onun sevdalılarının mahremiyim… Gece, gündüz kafes içinde ondan bahsetmedeyim!
-
سخت مست و بیخود و آشفتهای ** دوش ای جان بر چه پهلو خفتهای
- Ey can, pek sarhoşsun, pek kendinden geçmiş, pek perişan ve harap olmuşsun… Dün gece hangi yanına yattın ki?