-
چون بکوشم تا سرش پنهان کنم ** سر بر آرد چون علم کاینک منم
- Ben, onu örtmeye çalıştım mı o, bayrak gibi başkaldırır, işte buracıktayım der.
-
رغم انفم گیردم او هر دو گوش ** کای مدمغ چونش میپوشی بپوش 4735
- Benim inadıma o, iki kulağımdan yakalar da, a kendi bildiğine giden, beni nasıl örteceksin, nasıl gizleyeceksin? Hadi, gizle bakalım der.
-
گویمش رو گرچه بر جوشیدهای ** همچو جان پیدایی و پوشیدهای
- Derim ki: Hadi git, coşmuşsun ama can gibi hem meydandasın, hem gizli!
-
گوید او محبوس خنبست این تنم ** چون می اندر بزم خنبک میزنم
- Der ki: Bu tenim küp içinde mahpus… Fakat şarap gibi küp içinde ıslık çalmaktayım!
-
گویمش زان پیش که گردی گرو ** تا نیاید آفت مستی برو
- Derim ki: bir yere rehin olmadan, sarhoşluk afeti gelmeden çekil, git.
-
گوید از جام لطیفآشام من ** یار روزم تا نماز شام من
- Der ki: İçimi güzel lâtif kadehin içinde ta akşam namazı vaktine kadar gündüzün dostuyum.
-
چون بیاید شام و دزدد جام من ** گویمش وا ده که نامد شام من 4740
- Akşam gelip de kadehimi çaldı mı, ona daha benim akşamım gelmedi, kadehimi ver derim!
-
زان عرب بنهاد نام می مدام ** زانک سیری نیست میخور را مدام
- Şarap içmeye alışmış olan, şaraba doyamaz. Arap, onun için şaraba müdam adını taktı,
-
عشق جوشد بادهی تحقیق را ** او بود ساقی نهان صدیق را
- Hakikat şarabını aşk, kaynatır coşturur. Doğru sözlü, doğru özlü âşıka gizlice saiklik eden aşktır.
-
چون بجویی تو بتوفیق حسن ** باده آب جان بود ابریق تن
- Allah inayetiyle aşka ulaşmayı dilersem şarap, can suyudur, sürahi de beden!