-
آنک روزی نیستش بخت و نجات ** ننگرد عقلش مگر در نادرات
- Bir adamın bahtı yaver olmaz, bir adamın nasibinde kurtuluş bulunmazsa o adam, ancak nadir olan şeylere bakar!
-
کان فلان کس کشت کرد و بر نداشت ** و آن صدف برد و صدف گوهر نداشت
- Filân kişi ekin ekti de mahsul devşirmedi, feşman adam sedef buldu da içinde inci yoktu.
-
بلعم باعور و ابلیس لعین ** سود نامدشان عبادتها و دین
- Baûroğlu Bel’amla melûn İblis bu kadar ibadet ettiler, ne dinleri fayda verdi, ne ibadetleri der de.
-
صد هزاران انبیا و رهروان ** ناید اندر خاطر آن بدگمان 4790
- O kötü zanlı kişinin hatırına yüz binlerce peygamber, yüz binlerce hak yoluna gidenler gelmez bile!
-
این دو را گیرد که تاریکی دهد ** در دلش ادبار جز این کی نهد
- Bula bula gönlüne kasvet veren, gönlünü karartan bu iki misali bulur… Fakat bahtsızlık, gönlüne bundan başka bir misal getirebilir mi ki?
-
بس کسا که نان خورد دلشاد او ** مرگ او گردد بگیرد در گلو
- Nice kişiler vardır ki neşeli neşeli ekmek yerken ekmek, boğazlarına durur, ölümlerine sebep olur!
-
پس تو ای ادبار رو هم نان مخور ** تا نیفتی همچو او در شور و شر
- A musibet, sen de ekmek yeme de onun gibi kötülüğe uğrama bari!
-
صد هزاران خلق نانها میخورند ** زور مییابند و جان میپرورند
- Nice yüz binlerce adam da vardır ki ekmek yer, kuvvetlenir, can besler.
-
تو بدان نادر کجا افتادهای ** گر نه محرومی و ابله زادهای 4795
- Ezelden mahrum ve bir ahmağın oğlu değilsen o arada bir olup gelen şeye neden saplandın?
-
این جهان پر آفتاب و نور ماه ** او بهشته سر فرو برده به چاه
- Şu âlem, güneşin, ayın nuruyla dopdolu da o, başını kuyunun dibine eğmiş.