-
تا بماهی احمقی با او بود ** از حشیش ده جز اینها چه درود 520
- Tam bir ay onun ahmaklığı gitmez. Köy otlarından da bundan başka ne biçilebilir ki?
-
وانک ماهی باشد اندر روستا ** روزگاری باشدش جهل و عمی
- Köyde bir ay kalan kişi, nice zaman bilgisiz ve kör kalır.
-
ده چه باشد شیخ واصل ناشده ** دست در تقلید و حجت در زده
- Köy nedir? Hakikate ulaşmamış, elini taklit ve huccete atmış şeyh!
-
پیش شهر عقل کلی این حواس ** چون خران چشمبسته در خراس
- Aklı kül şehrine karşı bu duygular, gözleri bağlı değirmen eşeklerine benzer.
-
این رها کن صورت افسانه گیر ** هل تو دردانه تو گندمدانه گیر
- Bunu geç de hikâyeye giriş, inciyi bırak. Buğday tanesini ele al.
-
گر بدر ره نیست هین بر میستان ** گر بدان ره نیستت این سو بران 525
- İnciye yol yoksa hemencecik buğdayı al. O tarafa yol yoksa bu tarafa at sür.
-
ظاهرش گیر ار چه ظاهر کژ پرد ** عاقبت ظاهر سوی باطن برد
- Zahir, eğri büğrü uçsa bile sen zahirine bak. Zahir, nihayet insanı bâtına götürür.
-
اول هر آدمی خود صورتست ** بعد از آن جان کو جمال سیرتست
- Her insanın evveli suretten ibarettir. Ondan sonra can gelir ki can, manevi güzellik, ahlâk güzelliğidir.
-
اول هر میوه جز صورت کیست ** بعد از آن لذت که معنی ویست
- Her meyvenin evveli suretten başka nedir ki? Ondan sonra lezzet gelir ki lezzet, meyvenin manasıdır.
-
اولا خرگاه سازند و خرند ** ترک را زان پس به مهمان آورند
- Önce çadır kurarlar da sonra Türkü konuk çağırırlar.