-
چون زمین با آسمان خصمی کند ** شوره گردد سر ز مرگی بر زند
- Yer, göğe düşmanlığa kalkışırsa çoraklaşır, ölü haline girer.
-
نقش با نقاش پنجه میزند ** سبلتان و ریش خود بر میکند
- Resim, ressamına pençe vurmaya kalkarsa kendi saçını sakalını yolmuş olur!
-
خواندن فرعون زنان نوزاده را سوی میدان هم جهت مکر
- Firavunun hileye girişerek yeni doğuran kadınları meydana çağırması
-
بعد نه مه شه برون آورد تخت ** سوی میدان و منادی کرد سخت
- Dokuz ay sonra padişah, yine tahtını meydana kurdurup tellâllar çağırttı.
-
کای زنان با طفلکان میدان روید ** جمله اسرائیلیان بیرون شوید
- Tellâllar, “Kadınlar, bütün israiloğullarının kadınları çocuklarıyla meydana gelsinler.
-
آنچنانک پار مردان را رسید ** خلعت و هر کس ازیشان زر کشید 940
- Bundan önce erkekler, ihsanlara nail oldular. Elbiseler, altınlar elde ettiler.
-
هین زنان امسال اقبال شماست ** تا بیابد هر یکی چیزی که خواست
- Kadınlar, bu yıl devlet sizin. Herkes dilediği şeye nail olacak.
-
مر زنان را خلعت و صلت دهد ** کودکان را هم کلاه زر نهد
- Padişah, kadınlara elbise verecek, ihsanlar edecek. Çocukların başlarına da altın külâhlar koyacak.
-
هر که او این ماه زاییدست هین ** گنجها گیرید از شاه مکین
- Padişah diyor ki “Hele bu ay doğanlar yok mu, bilhassa onlar ihsanıma, hazinelerime ulaşacaklar” diye bağırdılar.
-
آن زنان با طفلکان بیرون شدند ** شادمان تا خیمهی شه آمدند
- Kadınlar, sevindiler, çocuklarıyla çıktılar, padişahın otağına kadar gittiler.
-
هر زن نوزاده بیرون شد ز شهر ** سوی میدان غافل از دستان و قهر 945
- Yeni doğurmuş olan her kadın, hileden, kahırdan emin bir halde şehirden çıkıp meydana yöneldi.