با تو ما چون رز به تابستان خوشیم ** حکم داری هین بکش تا میکشیم
Üzüm çubuğu, yazdan nasıl hoşlanırsa, onunla nasıl bağdaşmışsa biz de seninle öyle bağdaşmışız, senden öyle hoşlanmaktayız... İstiyorsan emret, çek de çekip götürelim!
خوش بکش این کاروان را تا به حج ** ای امیر صبر مفتاح الفرج
Ey sabır, varlığın anahtarıdır sırrının emîri, bu kervanı güzel güzel ta hacca kadar çek, götür!
حج زیارت کردن خانه بود ** حج رب البیت مردانه بود15
Hac, Allah evini ziyarettir, ev sahibini ziyaretse erliktir.
زان ضیا گفتم حسامالدین ترا ** که تو خورشیدی و این دو وصفها
Hüsameddin, sen bir güneşsin, onun için sana ziya dedim... bu iki söz, Hüsam ve Ziya, senin vasıflarındır.
کین حسام و این ضیا یکیست هین ** تیغ خورشید از ضیا باشد یقین
Bu Hüsam ve Ziya birdir... Şüphe yok ki güneşin kılıcı ziyadandır.
نور از آن ماه باشد وین ضیا ** آن خورشید این فرو خوان از نبا
Nur, ayındır, bu ziya da güneşin... Kuran’ı oku da bak!
شمس را قرآن ضیا خواند ای پدر ** و آن قمر را نور خواند این را نگر
Babacığım, Kuran güneşe ziya dedi, aya da nur... hele bak da gör!
شمس چون عالیتر آمد خود ز ماه ** پس ضیا از نور افزون دان به جاه20
Güneş, aydan daha üstündür ya... Şu halde Ziya’yı da mertebe bakımından nurdan üstün bil!
بس کس اندر نور مه منهج ندید ** چون برآمد آفتاب آن شد پدید
Hiç kimse gidilecek yolu ay ışığıyla görmedi de güneş doğunca yol meydana çıktı, göründü.
آفتاب اعواض را کامل نمود ** لاجرم بازارها در روز بود
Güneş, alınacak, satılacak şeyleri güzelce gösterdi de bu yüzden pazarlar gündüzleri kuruldu.