-
جان که او دنبالهی زاغان پرد ** زاغ او را سوی گورستان برد
- Karga, ardınca uçan canı nihayet mezarlığa götürür!
-
هین مدو اندر پی نفس چو زاغ ** کو به گورستان برد نه سوی باغ
- Kendine gel de kargaya benzeyen nefsin ardından koşma... Çünkü o, seni mezarlığa götürür, bağa, bahçeye değil!
-
گر روی رو در پی عنقای دل ** سوی قاف و مسجد اقصای دل
- Eğer gideceksen gönül ankasının ardından git... Kafdağına, gönül Mescid-i Aksâ’sına var!
-
نوگیاهی هر دم ز سودای تو ** میدمد در مسجد اقصای تو
- Sevdanla her an, senin Mescid-i Aksa’nda yeni bir ot yeni bir kök bitmede!
-
تو سلیمانوار داد او بده ** پی بر از وی پای رد بر وی منه 1315
- Süleyman gibi sen de onlara dikkat et... Onları izle, onların üstüne ret ayağını koyma!
-
زانک حال این زمین با ثبات ** باز گوید با تو انواع نبات
- Çünkü bu durup duran yeryüzünün halini sana çeşit çeşit otlar anlatır.
-
در زمین گر نیشکر ور خود نیست ** ترجمان هر زمین نبت ویست
- Yerde şeker kamışı mı bitmiş, yoksa alelâde kamış mı? Her biten ot, bittiği yerin halini, kabiliyetini bildirir!
-
پس زمین دل که نبتش فکر بود ** فکرها اسرار دل را وا نمود
- Gönülden de fikirler biter, gönlün nebatatı da fikirlerdir. Bu fikirler de gönüldeki sırları gösterir.
-
گر سخنکش یابم اندر انجمن ** صد هزاران گل برویم چون چمن
- Mecliste bana söz söyletecek adam bulsam çimenlik gibi yüz binlerce gül bitiririm.
-
ور سخنکش یابم آن دم زن به مزد ** میگریزد نکتهها از دل چو دزد 1320
- Fakat söz söylerken de nefes öldüren bir pezevenk olsa gönüldeki nükteler hırsız gibi kaçar.