-
حکم چون در دست گمراهی فتاد ** جاه پندارید در چاهی فتاد
- Hüküm, bir sapığın eline geçti mi onu mevki sanır ama hakikatte kuyuya düşmüş demektir!
-
راه نمیداند قلاووزی کند ** جان زشت او جهانسوزی کند
- Yol bilmez, kılavuzluk etmeye kalkışır... Kötü ruhu, cihanı yakar, yandırır!
-
طفل راه فقر چون پیری گرفت ** پیروان را غول ادباری گرفت
- Yokluk yolunun çocuğu, pirlik etmeye girişirse ardına düşenler, devletsizlik gulyabanisine çatarlar!
-
که بیا تا ماه بنمایم ترا ** ماه را هرگز ندید آن بیصفا 1450
- Gel de sana ayı göstereyim der ama o nursuz pirsiz, ayı hiç görmemiştir ki!
-
چون نمایی چون ندیدستی به عمر ** عکس مه در آب هم ای خام غمر
- Ömrümde ayın aksini suda bile görmemişken nasıl olurda gösterebilirsin a hamhalat, a bön!
-
احمقان سرور شدستند و ز بیم ** عاقلان سرها کشیده در گلیم
- Ahmaklar baş oldular da akıllılar başlarını kilime çektiler!
-
تفسیر یا ایها المزمل
- Yâ eyyühel Müzemmil’in tefsiri
-
خواند مزمل نبی را زین سبب ** که برون آ از گلیم ای بوالهرب
- Peygambere bu yüzden “Ey kilime bürünen, ey ürküp kaçan, kilimden çık!
-
سر مکش اندر گلیم و رو مپوش ** که جهان جسمیست سرگردان تو هوش
- Kilime baş çekme, yüzünü örtme... Çünkü âlem şaşkın bir beden, sense bu âleme akılsın!
-
هین مشو پنهان ز ننگ مدعی ** که تو داری شمع وحی شعشعی 1455
- Kendine gel de dâvaya kalkışanlardan arlanıp gizlenme... Çünkü sende vahiy mumunun nurları var!
-
هین قم اللیل که شمعی ای همام ** شمع اندر شب بود اندر قیام
- Kendine gel de geceleri kalk, çünkü ey Peygamber, mum geceleri ayakta durur!