دم به دم خبط و زیانی میکنند ** صاحب نقب و شکاف روزنند
Her an, bize büyük ziyanlar veriyorlar... Delikleri var, yarıkları var; bizi gözetliyorlar...
پس چرا جانهای روشن در جهان ** بیخبر باشند از حال نهان
E artık âlemdeki aydın canlar, neden gizli hallerden bihaber olsunlar?
در سرایت کمتر از دیوان شدند ** روحها که خیمه بر گردون زدند
Gökyüzüne çadır kurmuş canlar, insanın vücuduna girmede şeytanlardan aşağı olurlar?
دیو دزدانه سوی گردون رود ** از شهاب محرق او مطعون شود
Şeytan, hırsızlama olarak göğe çıkmaya kalkışır da yakıcı şahapla kovulur, sürülür.
سرنگون از چرخ زیر افتد چنان ** که شقی در جنگ از زخم سنان1790
Kötü kâfir, savaşta mızrakla nasıl beyni üstüne düşerse o da gökten baş aşağı öyle düşer!
آن ز رشک روحهای دلپسند ** از فلکشان سرنگون میافکنند
Şeytanları, o gönüllerin beğendikleri ruhları kıskandıklarından gökten böyle baş aşağı atarlar...
تو اگر شلی و لنگ و کور و کر ** این گمان بر روحهای مه مبر
Artık çolak, topal, kör ve sağır değilsen ulu ve yüce ruhlara karşı bu zanda bulunma...
شرم دار و لاف کم زن جان مکن ** که بسی جاسوس هست آن سوی تن
Utan, az söylen, can çekişme... Cismi gözeten, sırlarını anlayan nice casus var!
دریافتن طبیبان الهی امراض دین و دل را در سیمای مرید و بیگانه و لحن گفتار او و رنگ چشم او و بی این همه نیز از راه دل کی انهم جواسیس القلوب فجالسوهم بالصدق
Allah doktorlarının, müridin ve yabancının yüzünden, sesinin tonundan, gözünün renginden din ve gönüllerdeki hastalığı anlamaları. Bu şöyle dursun, gönül yolundan da anlarlar; çünkü onlar kalp casuslarıdır. Onlarla oturunca doğru yürekle oturun!
این طبیبان بدن دانشورند ** بر سقام تو ز تو واقفترند
Bu beden doktorları pek bilgilidirler... Senin hastalıklarını senden daha iyi bilirler!
تا ز قاروره همیبینند حال ** که ندانی تو از آن رو اعتلال1795
İdrara bakıp ahvalini anlar... Fakat sen; hastalığını o tarzda bilemez, teşhis edemezsin.