-
برگهای زرد او خود کی تهیست ** این نشان پختگی و کاملیست
- Onun sarı yaprakları nasıl olur da bomboş olur... Zaten yaprağının sararması, olgunluk ve kemal alâmetidir.
-
برگ زرد ریش و آن موی سپید ** بهر عقل پخته میآرد نوید
- Yüzün sararması, saçın sakalın ağarması, olgun aklı müjdeler!
-
برگهای نو رسیدهی سبزفام ** شد نشان آنک آن میوهست خام
- Yeni sürmüş, yeni yeşermiş yapraklarsa meyvenin hamlığına delalet eder.
-
برگ بیبرگی نشان عارفیست ** زردی زر سرخ رویی صارفیست 2055
- Azıksızlık azığı her şeyden vazgeçiş, Ariflik nişanesidir. Altının sarılığı, sarrafın yüzünü kızartır, benzine kan getirir.
-
آنک او گل عارضست ار نو خطست ** او به مکتب گاه مخبر نوخطست
- Gül yüzlü, sakallı, bıyığı yeni terlemiş genç, henüz mektepte okuma, yazma öğrenmededir.
-
حرفهای خط او کژمژ بود ** مزمن عقلست اگر تن میدود
- Yazısı, yazısının harfleri eğri büğrüdür... Gürbüz olsa bile delikanlıdır, aklı azdır onun!
-
پای پیر از سرعت ار چه باز ماند ** یافت عقل او دو پر بر اوج راند
- İhtiyarın ayağı, hızlı adım atmasa da aklının iki kanadı vardır, yücelerde uçar!
-
گر مثل خواهی به جعفر در نگر ** داد حق بر جای دست و پاش پر
- Örnek istiyorsan Cafer’e bak! Allah, ona elinin, ayağının yerine iki kanat verdi!
-
بگذر از زر کین سخت شد محتجب ** همچو سیماب این دلم شد مضطرب 2060
- Altını bırak... Bu söz örtülüdür, gönlüm cıva gibi ıstıraplara düştü!
-
ز اندرونم صدخموش خوشنفس ** دست بر لب میزند یعنی که بس
- İçimizden güzel sözlü, güzel sesli yüzlerce sükût, elini ağzına komada, yeter artık demede!