-
مرده گردم خویش بسپارم به آب ** مرگ پیش از مرگ امنست از عذاب
- Kendimi ölüye benzetip suya bırakayım... Ölümden önce ölmek, azaptan kurtuluştur.
-
مرگ پیش از مرگ امنست ای فتی ** این چنین فرمود ما را مصطفی
- Ey yiğit ölümden önce ölmek emniyettir... Bize Mustafa böyle buyurdu.
-
گفت موتواکلکم من قبل ان ** یاتی الموت تموتوا بالفتن
- Dedi ki: Size ölüm, sınamalarla gelmeden hepiniz ölün.
-
همچنان مرد و شکم بالا فکند ** آب میبردش نشیب و گه بلند
- Balık, güya öldü, karnını yukarıya çevirdi... Su, onu gâh yukarıya çıkarıyor, gâh aşağıya alıyordu.
-
هر یکی زان قاصدان بس غصه برد ** که دریغا ماهی بهتر بمرد 2275
- Balıkçıların her biri eyvah dediler... En iyi balık öldü... Hepsi de pek kederlendi.
-
شاد میشد او کز آن گفت دریغ ** پیش رفت این بازیم رستم ز تیغ
- Balık onların eyvah demelerinden sevindi... Bu oyunla kılıçtan kurtuldum galibi dedi.
-
پس گرفتش یک صیاد ارجمند ** پس برو تف کرد و بر خاکش فکند
- Balıkçının biri onu yakaladı... Tuh yazıklar olsun deyip fırlattı, toprağa attı.
-
غلط غلطان رفت پنهان اندر آب ** ماند آن احمق همیکرد اضطراب
- Balık çırpına çırpına gizlice suya fırladı gitti. Öbür ahmak, ıstıraplar içinde kalakaldı.
-
از چپ و از راست میجست آن سلیم ** تا بجهد خویش برهاند گلیم
- O ahmak sıçrayıp kilimini kurtarmak için sağa sola çırpındı durdu.
-
دام افکندند و اندر دام ماند ** احمقی او را در آن آتش نشاند 2280
- Fakat avcılar ağı attılar... Ağın içinde kaldı; ahmaklık onu ateşe attı.