وآن طبیب و آن منجم در لمع ** دید تعبیرش بپوشید از طمع
Doktorlarla müneccimler de kendilerinde olan nur pırıltısı ile tabirini gördüler, fakat tamahlarından hakikati söylemediler.
گفت دور از دولت و از شاهیت ** که درآید غصه در آگاهیت
Kederlenmek, devletine bir gussa gelmek, senin devletinden, padişahlığından uzaktır.
از غذای مختلف یا از طعام ** طبع شوریده همیبیند منام
Ya çeşitli gıdalardan yahut yemekten insan, hep böyle rüyalar görür dediler.
زانک دید او که نصیحتجو نهای ** تند و خونخواری و مسکینخو نهای
Çünkü gördüler ki sen öğüt istemiyorsun, kaba ve hoyratsın, kan içicisin... Yok, yoksul huylu değilsin!
پادشاهان خون کنند از مصلحت ** لیک رحمتشان فزونست از عنت2435
Padişahlar, bir iş için kan dökerler ama merhametleri kızgınlıklarından üstündür.
شاه را باید که باشد خوی رب ** رحمت او سبق دارد بر غضب
Padişahın Allah huyuyla huylanması gerektir. Allah’ın rahmeti, gazabından artıktır.
نه غضب غالب بود مانند دیو ** بیضرورت خون کند از بهر ریو
Şeytan gibi gazabının üstün olması gerekmez, öyle olursa hile yüzünden lüzum yokken kan döker!
نه حلیمی مخنثوار نیز ** که شود زن روسپی زان و کنیز
Namussuzların hilmi gibi halim olması da doğru değildir... Çünkü karısı da orospu olur cariyesi de!
دیوخانه کرده بودی سینه را ** قبلهای سازیده بودی کینه را
Hâlbuki sen, gönlünü şeytan evi haline getirdin... Kinini, kendine kıble yaptın.
شاخ تیزت بس جگرها را که خست ** نک عصاام شاخ شوخت را شکست2440
Keskin boynuzların nice ciğerleri deldi... İşte şu asam, senin küstah boynuzunu kırdı!
حمله بردن این جهانیان بر آن جهانیان و تاختن بردن تا سینور ذر و نسل کی سر حد غیب است و غفلت ایشان از کمین کی چون غازی به غزا نرود کافر تاختن آورد
Bu âlemdekilerin, o âlemdekilere saldırmaları, gayb âleminin sınırı olan nesillerine kadar hücum etmeleri, onların pusuda olmalarından gaflete düşmeleri. Zaten gazi de savaşa gitmezse kâfirler, Müslüman ülkesine ılgar eder, çapulda bulunurlar.