- 
		   اندکی گفتم به تو ای ناپذیر ** ز اندکی دانی که هستم من خبیر   2500
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - Ey öğüt kabul etmeyen, azıcığını söylüyorum sana., bu azıcığı duy da bil ki ben biliyorum.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    خویشتن را کور میکردی و مات ** تا نیندیشی ز خواب و واقعات
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Gördüğün rüyaları ve başına gelecek işleri düşünmemek için kendini ölü ve kör ettin!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    چند بگریزی نک آمد پیش تو ** کوری ادراک مکراندیش تو
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ne vakte dek kaçaksın? İşte hileler düzen anlayışının körlüğü, önüne geldi, çattı!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
	      
		  
		  - 
		  بیان آنک در توبه بازست
 
	      
	       
	      
	       
	      
		  - Tövbe kapısı açıktır.
 
		  
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    هین مکن زین پس فراگیر احتراز ** که ز بخشایش در توبهست باز
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Kendine gel, bundan böyle çekin artık. Çünkü Allah keremiyle tövbe kapısı açıktır.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    توبه را از جانب مغرب دری ** باز باشد تا قیامت بر وری
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Tövbenin batı tarafında bir kapısı vardır, kıyamete kadar açıktır.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   تا ز مغرب بر زند سر آفتاب ** باز باشد آن در از وی رو متاب   2505
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - O kapı, güneş batıdan doğuncaya dek açık kalacaktır, o kapıdan yüz çevirme!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    هست جنت را ز رحمت هشت در ** یک در توبهست زان هشت ای پسر
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Cennetin Allah rahmetiyle sekiz tane kapısı var... Oğul, o sekiz kapıdan biri de tövbe kapısıdır.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    آن همه گه باز باشد گه فراز ** وآن در توبه نباشد جز که باز
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Öbürlerinin hepsi de bazen açılır, bozan kapanır. Fakat tövbe kapısı hep açıktır.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    هین غنیمت دار در بازست زود ** رخت آنجا کش به کوری حسود
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Bunu ganimet bil. Kapı açık, kasetçinin körlüğüne rağmen derhal pılını pırtını oraya çek!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
	      
		  
		  - 
		  گفتن موسی علیهالسلام فرعون را کی از من یک پند قبول کن و چهار فضیلت عوض بستان
 
	      
	       
	      
	       
	      
		  - Musa aleyhîsselâm'ın Firavun'a "Benden bir öğüt kabul et, karşılık olarak dört fazilet kazan" demesi. 
 
		  
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    هین ز من بپذیر یک چیز و بیار ** پس ز من بستان عوض آن را چهار
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Kendine gel de benden bir öğüt kabul et, karşılık olarak dört şey al!