-
گفت ای موسی کدامست آن چهار ** که عوض بدهی مرا بر گو بیار
- Firavun, ey Musa dedi. Buna karşılık bana vereceğin o dört şey nedir? Onları da söyle de
-
تا بود کز لطف آن وعدهی حسن ** سست گردد چارمیخ کفر من 2515
- 2515.O güzel vadin lütfiyle kâfirliğimin çarmıhı gevşesin!
-
بوک زان خوش وعدههای مغتنم ** برگشاید قفل کفر صد منم
- Belki bir ganimet olarak elde edeceğim o hoş vaatler yüzünden yüz harmanlık küfür kilidim açılır.
-
بوک از تاثیر جوی انگبین ** شهد گردد در تنم این زهر کین
- Belki bal ırmağının tesiriyle bedenimdeki şu kin zehiri ballaşır.
-
یا ز عکس جوی آن پاکیزه شیر ** پرورش یابد دمی عقل اسیر
- Yahut o tertemiz süt ırmağının aksiyle esir aklım bir an olsun beslenir.
-
یا بود کز عکس آن جوهای خمر ** مست گردم بو برم از ذوق امر
- Yahut o şarap ırmaklarının aksiyle sarhoş olanlar da Allah emrinin zevkinden bir koku alırım...
-
یا بود کز لطف آن جوهای آب ** تازگی یابد تن شورهی خراب 2520
- Yahut da ırmakların letafetinden çorak ve yıkık bedenim tazeleşir.
-
شورهام را سبزهای پیدا شود ** خارزارم جنت ماوی شود
- Çorak bedenimde bir yeşillik meydana gelir dikenliklerim, Cenneti Me'va kesilir!
-
بوک از عکس بهشت و چار جو ** جان شود از یاری حق یارجو
- Belki cennetin ve dört ırmağın aksiyle can, Allah, yardımına mazhar olur da sevgiliyi aramaya koyulur.
-
آنچنان که از عکس دوزخ گشتهام ** آتش و در قهر حق آغشتهام
- Nitekim cehennemin aksiyle de ateş kesilmişim. Hak kahrıyla karışmışım!