-
صد هزاران این چنین میدارد او ** که بر ادراکات تو بگمارد او
- Senin anlayışına havale edilecek bunun gibi yüzbinlerce şarabı vardır onun!
-
هست میهای شقاوت نفس را ** که ز ره بیرون برد آن نحس را
- Nefsin, kötülük şarapları var ki o kötü kişiyi bunlarla yoldan çıkarır!
-
هست میهای سعادت عقل را ** که بیابد منزل بینقل را
- Aklın, kutluluk şarapları var ki insan onların neşesiyle zevalsiz bir konak bulur.
-
خیمهی گردون ز سرمستی خویش ** بر کند زان سو بگیرد راه پیش 2690
- Sarhoşlukla gök kubbe çadırını o yandan söker, yola düşer!
-
هین بهر مستی دلا غره مشو ** هست عیسی مست حق خر مست جو
- Kendine gel ey gönül de mağrur olma. İsa, Allah sarhoşudur, eşek, arpa sarhoşu!
-
این چنین می را بجو زین خنبها ** مستیاش نبود ز کوته دنبها
- Şu küplerden o çeşit şaraplar ara ki sarhoşluğunun sonu gelmesin!
-
زانک هر معشوق چون خنبیست پر ** آن یکی درد و دگر صافی چو در
- Çünkü her sevgili, dolu bir küpe benzer, o tortuludur, bu inci gibi saf!
-
میشناسا هین بچش با احتیاط ** تا میی یابی منزه ز اختلاط
- Ey şarabı anlayan, tanıyan er, ihtiyatla tat da karışıksız, katıksız arı duru bir şarap bulasın!
-
هر دو مستی میدهندت لیک این ** مستیات آرد کشان تا رب دین 2695
- Her iki şarap da sarhoşluk verir ama bunun sarhoşluğu, adamı ta Allah' ya kadar çeker götürür!
-
تا رهی از فکر و وسواس و حیل ** بی عقال این عقل در رقصالجمل
- Bunu iç de düşünceden, vesveselerden, hile ve düzenlerden kurtul; akıl bağı olmaksızın deve gibi coş, raksa giriş!