-
نردبان خالق این ما و منیست ** عاقبت زین نردبان افتادنیست
- Bu bizlik, benlik, halkın merdivenidir, halk, nihayet bu merdivenden düşer!
-
هر که بالاتر رود ابلهترست ** که استخوان او بتر خواهد شکست
- Kim merdivenin daha üstüne çıkarsa daha aptaldır. Çünkü düşünce onun kemikleri daha beter kırılır!
-
این فروعست و اصولش آن بود ** که ترفع شرکت یزدان بود 2765
- Bunlar fer'i lerdir. Asıllarıyla şudur: Yücelik, Allah' ya şirk koşmadır!
-
چون نمردی و نگشتی زنده زو ** یاغیی باشی به شرکت ملکجو
- Ölmedin de onunla ditilmedin mi ona ortak olmaya, ülke ve devlet kazanmaya savaşan bir düşmansın!
-
چون بدو زنده شدی آن خود ویست ** وحدت محضست آن شرکت کیست
- Fakat onunla dirildin mi, zaten dirilen odur... Bu, tam birliktir; nerde şerik oluş?
-
شرح این در آینهی اعمال جو ** که نیابی فهم آن از گفت و گو
- Fakat bunu işlerinin aynasında gör. Çünkü bunu sözle, dedikoduyla anlayamazsın!
-
گر بگویم آنچ دارم در درون ** بس جگرها گردد اندر حال خون
- İçimdekini söylersem çok ciğerleri kan kesiliverir!
-
بس کنم خود زیرکان را این بس است ** بانگ دو کردم اگر در ده کس است 2770
- Artık bu kadarını kâfi göreyim, zaten anlayanlara bu, yeter... Köyde kimse varsa iki kere seslendim işte!
-
حاصل آن هامان بدان گفتار بد ** این چنین راهی بر آن فرعون زد
- Hâsılı Haman, o kötü sözlerle böyle bir yolu Firavun' a kesti!
-
لقمهی دولت رسیده تا دهان ** او گلوی او بریده ناگهان
- Devlet lokması da ağzına kadar gelmişti. Haman, Firavun'un boğazını kesiverdi!