-
دی یکی میگفت عالم حادثست ** فانیست این چرخ و حقش وارثست
- Dün birisi, âlem, sonradan yaratıldı... bu gökyüzü fânidir, vârisi Hak’dır diyordu.
-
فلسفیی گفت چون دانی حدوث ** حادثی ابر چون داند غیوث
- Bir filozof dedi ki: Sonradan yaratıldığını nasıl biliyorsun? Yağmur,bulutun sonradan yaratıldığını nasıl bilir?
-
ذرهای خود نیستی از انقلاب ** تو چه میدانی حدوث آفتاب 2835
- Bu değişip duran âlemden sen, bir zerre bile değilsin... öyle olduğu halde güneşin sonradan yaratıldığını ne bilirsin ki?
-
کرمکی کاندر حدث باشد دفین ** کی بداند آخر و بدو زمین
- Pislik içinde gömülü olan bir kurtcağız, yeryüzünün evvelini, sonunu nereden bilecek?
-
این به تقلید از پدر بشنیدهای ** از حماقت اندرین پیچیدهای
- Sen bu sözü babandan duydun... taklitle aptallığından ona sarıldın?
-
چیست برهان بر حدوث این بگو ** ورنه خامش کن فزون گویی مجو
- Sonradan yaratıldığına delil nedir? söyle; yoksa sus, fazla söylenmeye kalkma!
-
گفت دیدم اندرین بحث عمیق ** بحث میکردند روزی دو فریق
- Adam dedi ki: Bu derin denizde bir gün iki bölük halkın bahse giriştiklerini gördüm.
-
در جدال و در خصام و در ستوه ** گشت هنگامه بر آن دو کس گروه 2840
- Onlar çekişir bahsederken halk onların başına üşüştü.
-
من به سوی جمع هنگامه شدم ** اطلاع از حال ایشان بستدم
- Ben de kalabalığın arasına karıştım, onların sözlerini, hallerini anlamak için durdum, bekledim.
-
آن یکی میگفت گردون فانیست ** بیگمانی این بنا را بانیست
- Bir bölüğü âlem fânidir... şüphe yok ki bu yapının bir yapıcısı var diyordu.