-
نر و ماده نقش کردی جانفزا ** وانگهان ویران کنی این را چرا
- Cana, canlar katan erler, dişiler yaratırsın... sonra bunları yıkar, mahvedersin; neden?
-
گفت حق دانم که این پرسش ترا ** نیست از انکار و غفلت وز هوا
- Tanrı dedi ki: Bu suali inkâr yüzünden, yahut gafletle ve nefsine uyarak sormuyorsun, biliyorum.
-
ورنه تادیب و عتابت کردمی ** بهر این پرسش ترا آزردمی
- Yoksa hoş görmez, gazap eder, bu soru yüzünden seni incitirdim.
-
لیک میخواهی که در افعال ما ** باز جویی حکمت و سر بقا 3005
- Fakat bizim işlerimizdeki hikmetleri, varlık sırlarını araştırıyorsun...
-
تا از آن واقف کنی مر عام را ** پخته گردانی بدین هر خام را
- Bunu bilip sonra da halka bildirmek ve her ham kişiyi bu suretle olgunlaştırmak istiyorsun.
-
قاصدا سایل شدی در کاشفی ** بر عوام ار چه که تو زان واقفی
- Sen bunu biliyorsun ama halka da bildirmek için sormaktasın.
-
زآنک نیم علم آمد این سال ** هر برونی را نباشد آن مجال
- Çünkü bu sual yarı bilgidir. Hiç bilmeyen, bu bilgiden dışarıda kalan bu soruyu soramaz.
-
هم سال از علم خیزد هم جواب ** همچنانک خار و گل از خاک و آب
- Sual de bilgiden doğar, cevap da... nitekim diken de toprakla sudan biter, gül de!
-
هم ضلال از علم خیزد هم هدی ** همچنانک تلخ و شیرین از ندا 3010
- Hem sapıklık bilgiden olur, hem doğru yolu buluş... nitekim acı da rutubetten hâsıl olur, tatlı da!
-
ز آشنایی خیزد این بغض و ولا ** وز غذای خویش بود سقم و قوی
- Bu nefret ve sevgi, aşinalıktan gelir... hastalık da iyi gıdadan olur, kuvvet de!