English    Türkçe    فارسی   

4
3058-3067

  • شرق خورشیدی که شد باطن‌فروز ** قشر و عکس آن بود خورشید روز
  • Gündüzün doğan şu güneş yok mu... iç âlemini aydınlatan güneşin doğuşundan bir kabuktur, onun bir aksidir ancak!
  • زآنک چون مرده بود تن بی‌لهب ** پیش او نه روز بنماید نه شب
  • Çünkü ten, can yalımı olmadı mı ölür gider... artık onca ne gündüz vardır, ne gece!
  • ور نباشد آن چو این باشد تمام ** بی‌شب و بی روز دارد انتظام 3060
  • Beden olmaz, fakat ruh olursa gece ve gündüz bakîdir, düzenlidir.
  • هم‌چنانک چشم می‌بیند به خواب ** بی‌مه و خورشید ماه و آفتاب
  • Nitekim göz, rüyada ay ve güneş olmadığı halde ayı da görür, güneşi de!
  • نوم ما چون شد اخ الموت ای فلان ** زین برادر آن برادر را بدان
  • Arkadaş uykumuz ölümün kardeşidir... bu kardeşe bak o kardeşi anla!
  • ور بگویندت که هست آن فرع این ** مشنو آن را ای مقلد بی‌یقین
  • Sana, rüya ölümün fer’idir derlerse sakın ha, hakikatine erişmedikçe bu sözü dinleme!
  • می‌بیند خواب جانت وصف حال ** که به بیداری نبینی بیست سال
  • Ruhun uykuda öyle şeyler görür ki yirmi yıl uyanık kalsan onları göremezsin!
  • در پی تعبیر آن تو عمرها ** می‌دوی سوی شهان با دها 3065
  • Rüyanı tâbir ettirmek için bir hayli zaman bilgiç padişahlara koşar,
  • که بگو آن خواب را تعبیر چیست ** فرع گفتن این چنین سر را سگیست
  • Şu rüyanın tâbiri nedir diye sorarsın... böyle bir sırra fer’i demek köpekliktir!
  • خواب عامست این و خود خواب خواص ** باشد اصل اجتبا و اختصاص
  • Bu söylediğimiz rüya, alelâde halkın gördüğü rüyadır... Tanrıya yaklaşmış erlerin rüyası ile Tanrı seçmesinin, Tanrı yakınlığının ta kendisidir.