-
آفتابی نام تو مشهور و فاش ** چه زیانست ار بکردم ابتلاش
- Sen bir güneşsin; adın sanın meşhur olmuş, âleme yayılmış! Güneşi böyle bir tecrübeye aldımsa ne ziyanı var?
-
تو منی من خویشتن را امتحان ** میکنم هر روز در سود و زیان
- Sen bensin, ben kendimi her gün fayda da, ziyanda sınar dururum.
-
انبیا را امتحان کرده عدات ** تا شده ظاهر ازیشان معجزات 310
- Düşmanlar, peygamberleri de sınadılar, sınadılar da onlardan mucizeler zuhur etti.
-
امتحان چشم خود کردم به نور ** ای که چشم بد ز چشمان تو دور
- Gözümü, nurla sınadım, ey gözlerinden kötü gözler, uzak olasıca sevgili!
-
این جهان همچون خرابست و تو گنج ** گر تفحص کردم از گنجت مرنج
- Bu dünya bir viraneye benzer, sense definesin... Definede seni aradıysam incinme bana!
-
زان چنین بیخردگی کردم گزاف ** تا زنم با دشمنان هر بار لاف
- Seni küstahça sınadım... Bu suretle düşmanlara da her zaman söyleyeyim;
-
تا زبانم چون ترا نامی نهد ** چشم ازین دیده گواهیها دهد
- Dilim seni anınca gözüm de gördüğüne tanık olsun!
-
گر شدم در راه حرمت راهزن ** آمدم ای مه به شمشیر و کفن 315
- Hürmet yolunu bulduysan ey ay yüzlü sevgili, işte boynumda kefen, elimde kılıç... Huzuruna geldim!
-
جز به دست خود مبرم پا و سر ** که ازین دستم نه از دست دگر
- Ben bu eldenim başka elden değil... Lütfet, elimi ayağımı sen kes de beni, başkasına öldürtme!
-
از جدایی باز میرانی سخن ** هر چه خواهی کن ولیکن این مکن
- Ayrılıktan dem vuruyorsun... Dilediğini yap, fakat beni kendinden ayırma, bunu yapma!