-
اندر احمد آن حسی کو غاربست ** خفته این دم زیر خاک یثربست
- Hazreti Ahmet'teki o batmış olan duygu, şimdi Medine topraklarında uyumakta...
-
وآن عظیم الخلق او کان صفدرست ** بیتغیر مقعد صدق اندرست
- Saflar yaran o ulu huysa hiç değişmemiş... doğruluk makamında!
-
جای تغییرات اوصاف تنست ** روح باقی آفتابی روشنست
- Değişenler bedene ait sıfatlar... baki olan ruhsa apaydın bir güneş.
-
بی ز تغییری که لا شرقیة ** بی ز تبدیلی که لا غربیة
- O hiç değişmez, hiç başka bir hale gelmez... çünkü ne doğudandır ne batıdan!
-
آفتاب از ذره کی مدهوش شد ** شمع از پروانه کی بیهوش شد 3790
- Hiç güneş zerreden kendini kaybeder mi? Hiç ışık pervaneye bakıp da kendinden geçer mi?
-
جسم احمد را تعلق بد بدآن ** این تغیر آن تن باشد بدان
- Hazreti Ahmet'in bedeninin o yüce ruhla alâkası vardı... bu değişme, bil ki bedene ait bir haldir.
-
همچو رنجوری و همچون خواب و درد ** جان ازین اوصاف باشد پاک و فرد
- Hastalık gibi, uyku ve ağrı gibi... can bu sıfatlardan arıdır.
-
خود نتانم ور بگويم وصف جان ** زلزله افتد در اين كون و مكان
- Anlatamam... yoksa canın vasfına bir girişsem bu dünyaya da deprenti düşer, oluş âlemine de!
-
روبهش گر یک دمی آشفته بود ** شیر جان مانا که آن دم خفته بود
- Onun tilkisi bir an perişan olduysa can aslanı o anda uykuda olmalı herhalde.
-
خفته بود آن شیر کز خوابست پاک ** اینت شیر نرمسار سهمناک 3795
- Uykudan münezzeh olan o aslan uykudaydı. İşte sana hem yumuşak ve hilm, hem de korkunç ve heybetli bir aslan!