پیش بلقیس آنچ دیدیت از عجب ** باز گویید از بیابان ذهب
Belkıs’ın yanına gidince gördüğünüz şaşılacak şeyleri, altın ovasını hep söyleyin.
تا بداند که به زر طامع نهایم ** ما زر از زرآفرین آوردهایم655
Söyleyin de benim altına tamah etmediğimi, altını yaratandan altın elde ettiğimi anlasın.
آنک گر خواهد همه خاک زمین ** سر به سر زر گردد و در ثمین
O Allah, öyle bir Allah’tır ki dilerse bütün yeryüzünü baştanbaşa altın ve değeri biçilmez inci haline getirir.
حق برای آن کند ای زرگزین ** روز محشر این زمین را نقره گین
Ey altını seçen, onu seven, onun için Allah mahşer gününde bu yeryüzünü gümüşten halk edecektir.
فارغیم از زر که ما بس پر فنیم ** خاکیان را سر به سر زرین کنیم
Biz altına aldırış bile etmeyiz... Sanatlarımız çok bizim; bütün yeryüzündekileri altın haline getiririz biz!
از شما کی کدیهی زر میکنیم ** ما شما را کیمیاگر میکنیم
Sizden altın mı isteriz biz? Biz sizi kimyager yaparız.
ترک آن گیرید گر ملک سباست ** که برون آب و گل بس ملکهاست660
Sebe mülkü bile olsa vazgeçin o dünya mülkünden... Suyun toprağın dışında nice mülkler var!
تختهبندست آن که تختش خواندهای ** صدر پنداری و بر در ماندهای
Senin taht dediğin şey, tahtadan yapılma tuzaktır... Konduğun yeri başköşe sanmışsın ama kapıda kala kalmışsın!
پادشاهی نیستت بر ریش خود ** پادشاهی چون کنی بر نیک و بد
Sen daha kendi sakalına hüküm yürütemiyor, ona bile padişahlık edemiyorsun; artık nasıl olurda iyiye, kötüye padişahlık yapmaya, hüküm yürütmeye kalkışırsın?
بیمراد تو شود ریشت سپید ** شرم دار از ریش خود ای کژ امید
İstemediğin halde sakalın ağarıyor... gayri ey eğri ümitli, sakalından utan!