-
پس حکیمان گفتهاند این لحنها ** از دوار چرخ بگرفتیم ما
- Hakîmler, bu musiki nağmelerini göklerin dönüşünden aldık demişlerdir.
-
بانگ گردشهای چرخست این که خلق ** میسرایندش به طنبور و به حلق
- Halkın tamburla çaldığı, ağızla söylediği bu şarkılar, nağmeler, hep göğün hareketinden alınmadır.
-
مومنان گویند که آثار بهشت ** نغز گردانید هر آواز زشت 735
- Müminler derler ki cennetin tesiriyle bütün kötü ve çirkin sesler de latif olur.
-
ما همه اجزای آدم بودهایم ** در بهشت آن لحنها بشنودهایم
- Biz hepimiz Âdem’in cüz’üleriydik... Cennette o nağmeleri dinledik, duyduk!
-
گرچه بر ما ریخت آب و گل شکی ** یادمان آمد از آنها چیزکی
- Gerçi suyla toprak, bize bir şüphe verdi ama yine o nağmeleri birazcık hatırlıyoruz.
-
لیک چون آمیخت با خاک کرب ** کی دهند این زیر و آن بم آن طرب
- Fakat musibet toprağıyla karıştıktan sonra bu zir ve bem perdeleri, nereden o nağmeleri verecek?
-
آب چون آمیخت با بول و کمیز ** گشت ز آمیزش مزاجش تلخ و تیز
- Su, sidik ve pislikle karışınca bozulur, mizacı acı ve sert bir hale gelir.
-
چیزکی از آب هستش در جسد ** بول گیرش آتشی را میکشد 740
- İnsanın cesedinde de birazcık su vardır... Sen onu sidik bile saysan yine ateşi söndürür ya!
-
گر نجس شد آب این طبعش بماند ** که آتش غم را به طبع خود نشاند
- Su, pis bile olsa yine tabiatı bakidir... O tabiatla gam ateşini söndürür!
-
پس غدای عاشقان آمد سماع ** که درو باشد خیال اجتماع
- İş bu yüzden güzel sesi dinlemek âşıklara gıdadır... Çünkü güzel ses dinlemede kalp huzuru ve Allah ile birleşme zevki vardır.