-
چون نهالی کاشتی آبش بده ** چون گشادش دادهای بگشا گره
- Mademki bir fidan diktin, onu sula... Mademki açtın düğümleme!
-
قصدم از الفاظ او راز توست ** قصدم از انشایش آواز توست
- Mesnevi’deki sözlerden maksadım senin sırrın, onu şiir halinde söylemedeki muradım senin sesindir.
-
پیش من آوازت آواز خداست ** عاشق از معشوق حاشا که جداست
- Bence sesin, Allah sesidir... Âşık, haşa; sevgilisinden ayrılmaz.
-
اتصالی بیتکیف بیقیاس ** هست ربالناس را با جان ناس 760
- Nâsın caniyle nâsın rabbi arasında keyfiyetsiz, kıyasa sığmaz bir ulaşma, bir birlik vardır.
-
لیک گفتم ناس من نسناس نی ** ناس غیر جان جاناشناس نی
- Fakat nâs dedim, nesnas değil... nas canın canı olan Allah’a aşina olanlardır, başkaları değil!
-
ناس مردم باشد و کو مردمی ** تو سر مردم ندیدستی دمی
- Nâs dediğim adamdır, adam nerede? Sen adamların başını, görmedin, kuyruksun sen!
-
ما رمیت اذ رمیت خواندهای ** لیک جسمی در تجزی ماندهای
- “Görünüşte o toprağı atan sen idin, hakikatte Allah idi” ayetini okumuşsun ama cisimden ibaretsin, cüz’ülerde kala kalmışsın!
-
ملک جسمت را چو بلقیس ای غبی ** ترک کن بهر سلیمان نبی
- A ahmak, cisim ülkeni Belkıs gibi Süleyman Peygamber için terk et!
-
میکنم لا حول نه از گفت خویش ** بلک از وسواس آن اندیشه کیش 765
- Lâhavle diyorum ama sözümden değil... O kötü düşüncelinin vesveselerinden lâhavle demekteyim!
-
کو خیالی میکند در گفت من ** در دل از وسواس و انکارات ظن
- Çünkü o, benim sözlerime karşı hayallere düşmekte, gönlündeki vesveseler ve şüpheden doğan inkârlar yüzünden hayaller kurmaktadır.