بنده مینالد به حق از درد و نیش ** صد شکایت میکند از رنج خویش
Kul dertten, elemden Allah’a sızlanır, uğradığı zahmetten yüzlerce şikâyette bulunur.
حق همی گوید که آخر رنج و درد ** مر ترا لابه کنان و راست کرد
Allah da der ki: Gördün ya, nihayet dert ve zahmet, seni, bana yalvarır bir hale getirdi, seni doğrulttu,
این گله زان نعمتی کن کت زند ** از در ما دور و مطرودت کند
Sen, seni yolundan alıkoyandan, bizim kapımızdan uzaklaştırıp kovandan şikâyette bulun!
در حقیقت هر عدو داروی تست ** کیمیا و نافع و دلجوی تست
Hakikatte her düşman senin ilâcındır... Sana kimyadır, seni faydalandırır, gönlünü alır senin!
که ازو اندر گریزی در خلا ** استعانت جویی از لطف خدا95
Çünkü ondan kaçar, halvet bucaklarına sığınır, Allah lütfundan yardım dilersin.
در حقیقت دوستانت دشمناند ** که ز حضرت دور و مشغولت کنند
Dostlarınsa hakikatte düşmanlarındır; onlar seni Allah tapısından uzaklaştırır, seni meşgul ederler!
هست حیوانی که نامش اشغرست ** او به زخم چوب زفت و لمترست
Bir hayvan vardır ki adına porsuk derler... Dayak yedikçe şişmanlar, semirir, semirir.
تا که چوبش میزنی به میشود ** او ز زخم چوب فربه میشود
Ona sopayı vurdukça iyileşir. Sopa vuruldukça semirir, büyür...
نفس مومن اشغری آمد یقین ** کو به زخم رنج زفتست و سمین
İşte müminin canı da hakikatten bir porsuktur, o da zahmet ve meşakkatlerle kuvvetlenir, semirir.
زین سبب بر انبیا رنج و شکست ** از همه خلق جهان افزونترست100
Bu yüzden peygamberler eziyetlere, zahmetlere uğradılar... Onların çektikleri meşakkat, bütün cihan halkının çektiği meşakkatten daha üstündü, daha artıktı!