چون ستد او سیم عمرت ای رهی ** سیم شد کرباس نی کیسه تهی
Fakat ey tutsak, ömrünün parasını aldın mıydı paradan da olursun, eline kumaş da geçmez, kesen de bomboş kalır.
قل اعوذت خواند باید کای احد ** هین ز نفاثات افغان وز عقد
Sana “kul eüzü” yü okumak, ey tek Tanrı, lütfet, beni bu üfürüklerden koru, feryat bu düğümlerden!
میدمند اندر گره آن ساحرات ** الغیاث المستغاث از برد و مات
O büyücü karılar düğümlere üfürürler. Onların şerrinden sana sığınırım ey imdada yetişen Tanrı, medet demek gerekir.
لیک بر خوان از زبان فعل نیز ** که زبان قول سستست ای عزیز
Fakat azizim, bunu işinin, gücünün diliyle de okumalısın. Söz dili gevşektir.
در زمانه مر ترا سه همرهاند ** آن یکی وافی و این دو غدرمند 1045
Zamanede sana üç yoldaş vardır. Biri vefakardır ikisi gaddar.
آن یکی یاران و دیگر رخت و مال ** وآن سوم وافیست و آن حسن الفعال
Biri dostlarındır, öbürü malın mülkün. Üçüncüsüyse iyi işlerdir ve bu vefalıdır.
مال ناید با تو بیرون از قصور ** یار آید لیک آید تا به گور
Mal seninle beraber gelmez, evden dışarı bile çıkmaz. Dost gelir, gelir ama mezar başına kadar.
چون ترا روز اجل آید به پیش ** یار گوید از زبان حال خویش
Ölüm günüde dost, sana hal diliyle der ki:
تا بدینجا بیش همره نیستم ** بر سر گورت زمانی بیستم
Sana buraya kadar yoldaşım, bundan öteye gidemem. Mezarının başında bir zamancağız dururum.
فعل تو وافیست زو کن ملتحد ** که در آید با تو در قعر لحد 1050
Fakat yaptığın işler vefakardır; onlara sarıl ki onlar; mezarın içine kadar seninle gelirler.
در تفسیر قول مصطفی علیهالسلام لا بد من قرین یدفن معک و هو حی و تدفن معه و انت میت ان کان کریما اکرمک و ان کان لیما اسلمک و ذلک القرین عملک فاصلحه ما استطعت صدق رسولالله
Mustafa aleyhisselam’ın “Sana, seninle beraber mezara gömülecek bir eş, bir arkadaş lazım. Sen, onunla gömülürsün, sen ölüsün ama o diridir. İyi ise sana iyilikte bulunur, kötüyse senden kurtuluşu giderir.Bu eş, bu arkadaş, senin yaptığın işlerdir. Elinden geldiği kadar işlerini iyileştir, iyi amelde bulun” hadisinin tefsiri. Tanrı elçisi doğru demiştir.