-
گر چه عاجز آمد این عقل از بیان ** عاجزانه جنبشی باید در آن
- Gerçi bu akıl, anlatmada aciz oldu ama yine de acizcesine anlatması gerek.
-
ان شیا کله لا یدرک ** اعلموا ان کله لا یترک
- Çünkü hepsi anlaşılmayan bir şey bilin ki atılıvermez.
-
گر نتانی خورد طوفان سحاب ** کی توان کردن بترک خورد آب
- Bulutunun tufanını içemezsen su içmeyi nasıl terk edersin?
-
راز را گر مینیاری در میان ** درکها را تازه کن از قشر آن
- Sırrı atıp ortaya koyamazsan kabuklarını anlat, onunla anlayışları tazele!
-
نطقها نسبت به تو قشرست لیک ** پیش دیگر فهمها مغزست نیک 20
- Sözler sana göre kabuklardan ibarettir ama başka anlayışlara göre tamamıyla içtir.
-
آسمان نسبت به عرش آمد فرود ** ورنه بس عالیست سوی خاکتود
- Gök arşa göre aşağıdadır ama bu bir yığın toprağa göre pek yücedir.
-
من بگویم وصف تو تا ره برند ** پیش از آن کز فوت آن حسرت خورند
- Seni kaybettiklerinden, fırsatı kaçırdıklarından dolayı hasrete düşmeden ben onlara seni öveyim de yol bulsunlar.
-
نور حقی و به حق جذاب جان ** خلق در ظلمات وهماند و گمان
- Sen Allah nurusun. Canı, Allah’ya kuvvetle çeker durursun. Halksa vehim ve şüphe karanlıklarındadır.
-
شرط تعظیمست تا این نور خوش ** گردد این بیدیدگان را سرمهکش
- Bu güzelim nurun, şu gözsüzlere sürme çekmesi için şart, o nuru ululamaktır.
-
نور یابد مستعد تیزگوش ** کو نباشد عاشق ظلمت چو موش 25
- Delik kulaklı istidat sahibi, nuru bulur. Çünkü o fare gibi karanlığa aşık değildir.