-
ور بد او دی خام و زشت و در ضلال ** چون عزا نامه سیه یابد شمال 1785
- Dün, hamlık etmiş, kötülükte, azgınlıkta bulunmuşsa sol yanından verilen defteri, yas mektubuna döner.
-
ور بد او دی پاک و با تقوی و دین ** وقت بیداری برد در ثمین
- Dün, temiz, kötülükten çekingen ve dindar olarak yaşamışsa uyanınca değerli inciyi elde eder.
-
هست ما را خواب و بیداری ما ** بر نشان مرگ و محشر دو گوا
- Bizim uykumuz ve uyanmamız, ölümle mahşere iki tanıktır.
-
حشر اصغر حشر اکبر را نمود ** مرگ اصغر مرگ اکبر را زدود
- Küçük haşir büyük hasrı gösterir; küçük ölüm, büyük ölümü aydınlatır.
-
لیک این نامه خیالست و نهان ** وآن شود در حشر اکبر بس عیان
- Fakat bu defter, hayalidir, gizlidir. Büyük haşirde o defter meydana çıkar.
-
این خیال اینجا نهان پیدا اثر ** زین خیال آنجا برویاند صور 1790
- Bu hayal, burada gizlidir, eseri görünür. Fakat bu hayal, orada suretlere bürünür.
-
در مهندس بین خیال خانهای ** در دلش چون در زمینی دانهای
- Mühendise bak yere tohum eker gibi gönlüne bir ev yapma hayali kor.
-
آن خیال از اندرون آید برون ** چون زمین که زاید از تخم درون
- O hayal, dışarıda zahir olur, adeta yerden tohum biter gibi.
-
هر خیالی کو کند در دل وطن ** روز محشر صورتی خواهد شدن
- Gönülde yurt tutan her hayal, mahşer gününde bir surete bürünecektir.
-
چون خیال آن مهندس در ضمیر ** چون نبات اندر زمین دانهگیر
- Mühendisin gönlünde kurduğu hayali, tohum bitirme kabiliyetindeki bir yere ekilmiş, orada bitmiş mahsul tut.