-
گر نبودی این پلیدیهای ما ** کی بدی این بارنامه آب را
- Bizim bu pisliklerimiz olmasaydı suya bu icazetname nereden verilirdi?
-
کیسههای زر بدزدید از کسی ** میرود هر سو که هین کو مفلسی 210
- Su, birisinden altın keseleri çalmış, nerede bir müflis diye her tarafa koşan birine benzer.
-
یا بریزد بر گیاه رستهای ** یا بشوید روی رو ناشستهای
- Yahut bitmiş otlara dökülür; yahut bir yüzü yunmamışın yüzünü yıkar.
-
یا بگیرد بر سر او حمالوار ** کشتی بیدست و پا را در بحار
- Yahut da denizlerde elsiz ayaksız gemiyi hamal gibi başında taşır.
-
صد هزاران دارو اندر وی نهان ** زانک هر دارو بروید زو چنان
- Onda yüz binlerce ilaç gizli. Çünkü her ilaç olduğu gibi ondan yetişir gelişir.
-
جان هر دری دل هر دانهای ** میرود در جو چو داروخانهای
- Her incinin canı, her tanenin gönlü, bir eczane gibi olan suda yürür durur.
-
زو یتیمان زمین را پرورش ** بستگان خشک را از وی روش 215
- Yeryüzü yetimlerini o besler, kuruyup kalmış kişileri o yürütür.
-
چون نماند مایهاش تیره شود ** همچو ما اندر زمین خیره شود
- Fakat mayası bitti mi bunalır, yeryüzünde bizim gibi şaşırır kalır.
-
استعانت آب از حق جل جلاله بعد از تیره شدن
- Suyun bulandıktan sonra ulu Allah’dan yardım dilemesi
-
ناله از باطن برآرد کای خدا ** آنچ دادی دادم و ماندم گدا
- İçten feryada başlar; Yarabbi, bana ne verdiysen verdim, yoksul kaldım.
-
ریختم سرمایه بر پاک و پلید ** ای شه سرمایهده هل من مزید
- Sermayemi temize pise döktüm sarf ettim. Ey sermaye veren, daha yok mu?