-
زانک وجد حلق باقی خورد اوست ** این نگه دار ار دل تو صیدجوست
- Çünkü halkın bulabildiği şey, ancak onun artığıdır. Senden av isterse bunu gözet.
-
او چو عقل و خلق چون اعضا و تن ** بستهی عقلست تدبیر بدن
- O, akıl gibidir. Halksa bedendeki uzuvlara benzer. Bedenin tedbiri, akla bağlıdır.
-
ضعف قطب از تن بود از روح نی ** ضعف در کشتی بود در نوح نی
- Kutbun zayıflaması, ten cihetinden olur. ruh cihetinden değil. Gemi zayıflar. Nuh zayıflamaz.
-
قطب آن باشد که گرد خود تند ** گردش افلاک گرد او بود 2345
- Kutup, o kimsedir ki kendi etrafında döner dolaşır. Göklerse onun etrafında döner.
-
یاریی ده در مرمهی کشتیاش ** گر غلام خاص و بنده گشتیاش
- Gemisini tamir hususunda ona yardım et. has bir kul, tam bir köle olduysan buna çalış.
-
یاریت در تو فزاید نه اندرو ** گفت حق ان تنصروا الله تنصروا
- Ona yardım edersen bu yardım sana yarar, ona değil- Tanrı "Tanrıya yardım ederseniz yardıma nail olursunuz" buyurdu.
-
همچو روبه صید گیر و کن فداش ** تا عوض گیری هزاران صید بیش
- Tilki gibi av avla da ona feda et. Bu suretle o verdiğin avın binlerce mislini karşılık olarak al.
-
روبهانه باشد آن صید مرید ** مرده گیرد صید کفتار مرید
- Müridin avlanması tilkicesine olur. İnatçı sırtlan, ölü hayvan avlar.
-
مرده پیش او کشی زنده شود ** چرک در پالیز روینده شود 2350
- Onun önüne ölüyü getirsen o ölü dirilir. Bostana dökülen gübre, mahsulü geliştirir.
-
گفت روبه شیر را خدمت کنم ** حیلهها سازم ز عقلش بر کنم
- Tilki, aslana emriniz baş üstüne. Hileler düzeyim, aklını başından alayım, istediğin gibi hizmette bulunayım.