- 
		   حملهی ماده به صورت هم جریست  ** آفت او همچو آن خر از خریست    2465
- Görünüşte dişinin saldırması da kuvvetlidir ama onun ziyanı, o eşek gibi, eşekliğindendir.
- 
		    وصف حیوانی بود بر زن فزون  ** زانک سوی رنگ و بو دارد رکون 
- Kadında hayvan sıfatı üstündür. Çünkü kadının renge, kokuya meyli vardır.
- 
		    رنگ و بوی سبزهزار آن خر شنید  ** جمله حجتها ز طبع او رمید 
- O eşek de çayırlığın rengini, kokusunu duyunca elindeki bütün deliller kaçıp gitti.
- 
		    تشنه محتاج مطر شد وابر نه  ** نفس را جوع البقر بد صبر نه 
- Yağmura muhtaç bir susuz haline geldi, bulut yoktu, öküz açlığına uğradı, sabrı yoktu.
- 
		    اسپر آهن بود صبر ای پدر  ** حق نبشته بر سپر جاء الظفر 
- Babam, sabır demir kalkandır. Tanrı, kalkana "Zafer geldi çattı" yazısını yazmıştır.
- 
		   صد دلیل آرد مقلد در بیان  ** از قیاسی گوید آن را نه از عیان    2470
- Mukallit, söz arasında yüzlerce delil getirir. Fakat onları kıyas bakımından söyler, açık bir tarzda değil.
- 
		    مشکآلودست الا مشک نیست  ** بوی مشکستش ولی جز پشک نیست 
- Misklere bulanmıştır ama misk değildir. Kendisinde misk kokusu vardır ama pis bir şeydir ancak.
- 
		    تا که پشکی مشک گردد ای مرید  ** سالها باید در آن روضه چرید 
- Ey mürit, pislik, misk haline gelinceye kadar yıllarca o bahçede otlamak gerek.
- 
		    که نباید خورد و جو همچون خران  ** آهوانه در ختن چر ارغوان 
- Evet, arpa yememeli eşekler gibi. Ceylâncasına Huten ülkesinde erguvan otlamak gerek.
- 
		    جز قرنفل یا سمن یا گل مچر  ** رو به صحرای ختن با آن نفر 
- Karanfilden, yaseminden, gülden başka bir şey otlama. O ceylânlarla Huten sahrasına yürü!