-
گفت بس جدند و گرم اندر گرفت ** گر خرم گیرند هم نبود شگفت
- Adam dedi ki: Bu işe öyle bir girişmişler, öyle kızışmışlar ki beni bile eşek diye yakalarlarsa şaşılmaz.
-
بهر خرگیری بر آوردند دست ** جدجد تمییز هم برخاستست
- Eşek yakalamaya el atmışlar, hiçbir şey farketmiyorlar artık!
-
چونک بیتمییزیانمان سرورند ** صاحب خر را به جای خر برند 2545
- Bir şeyi fark etmeyen kişiler, başımıza geçerlerse eşeğin sahibini de eşek diye götürürler mi, götürürler!
-
نیست شاه شهر ما بیهوده گیر ** هست تمییزش سمیعست و بصیر
- Fakat bizim şehrimizin padişahı, abes iş yapmaz. Onun temyiz hassası vardır. O her şeyi duyar, her şeyi görür.
-
آدمی باش و ز خرگیران مترس ** خر نهای ای عیسی دوران مترس
- Adam ol da eşek tutanlardan korkma. Ey zamanenin İsası, eşek değilsin sen, ürkme.
-
چرخ چارم هم ز نور تو پرست ** حاش لله که مقامت آخرست
- Dördüncü kat gök, senin nurunla dolu. Hâşa, senin durağın ahır değildir.
-
تو ز چرخ و اختران هم برتری ** گرچه بهر مصلحت در آخری
- Sen, bir iş için ahırdasın ama gökyüzünden de yücesin sen, yıldızlardan da.
-
میر آخر دیگر و خر دیگرست ** نه هر آنک اندر آخر شد خرست 2550
- İmrahor başkadır, eşek başka. Her ahıra giden eşek değildir.
-
چه در افتادیم در دنبال خر ** از گلستان گوی و از گلهای تر
- Neden böyle eşeğin kuyruğuna yapıştık, ardına düştük? Gül bahçesinden, güllerden bahset.
-
از انار و از ترنج و شاخ سیب ** وز شراب و شاهدان بیحساب
- Narı, turuncu, elma dalını söyle. Şarabı ve sayısız güzelleri anlat.