English    Türkçe    فارسی   

5
2543-2552

  • گفت بس جدند و گرم اندر گرفت  ** گر خرم گیرند هم نبود شگفت 
  • Adam dedi ki: Bu işe öyle bir girişmişler, öyle kızışmışlar ki beni bile eşek diye yakalarlarsa şaşılmaz.
  • بهر خرگیری بر آوردند دست  ** جدجد تمییز هم برخاستست 
  • Eşek yakalamaya el atmışlar, hiçbir şey farketmiyorlar artık!
  • چونک بی‌تمییزیان‌مان سرورند  ** صاحب خر را به جای خر برند  2545
  • Bir şeyi fark etmeyen kişiler, başımıza geçerlerse eşeğin sahibini de eşek diye götürürler mi, götürürler!
  • نیست شاه شهر ما بیهوده گیر  ** هست تمییزش سمیعست و بصیر 
  • Fakat bizim şehrimizin padişahı, abes iş yapmaz. Onun temyiz hassası vardır. O her şeyi duyar, her şeyi görür.
  • آدمی باش و ز خرگیران مترس  ** خر نه‌ای ای عیسی دوران مترس 
  • Adam ol da eşek tutanlardan korkma. Ey zamanenin İsası, eşek değilsin sen, ürkme.
  • چرخ چارم هم ز نور تو پرست  ** حاش لله که مقامت آخرست 
  • Dördüncü kat gök, senin nurunla dolu. Hâşa, senin durağın ahır değildir.
  • تو ز چرخ و اختران هم برتری  ** گرچه بهر مصلحت در آخری 
  • Sen, bir iş için ahırdasın ama gökyüzünden de yücesin sen, yıldızlardan da.
  • میر آخر دیگر و خر دیگرست  ** نه هر آنک اندر آخر شد خرست  2550
  • İmrahor başkadır, eşek başka. Her ahıra giden eşek değildir.
  • چه در افتادیم در دنبال خر  ** از گلستان گوی و از گلهای تر 
  • Neden böyle eşeğin kuyruğuna yapıştık, ardına düştük? Gül bahçesinden, güllerden bahset.
  • از انار و از ترنج و شاخ سیب  ** وز شراب و شاهدان بی‌حساب 
  • Narı, turuncu, elma dalını söyle. Şarabı ve sayısız güzelleri anlat.